Servi
Özellikle kuzey yarıkürenin sıcak ve ılıman bölgelerine dağılmış olan serviler yaprak dökmeyen hoş kokulu ağaç ya da çalılardır. Yaklaşık 20 kadar türü bulunan bu kozalaklı ağaçlar servigiller (Cupressaceae) familyasının Cupressus cinsini oluşturur. Serviler en çok süs, çit ve kereste ağacı olarak yetiştirilir, bazen de rüzgâr kesmek amacıyla tarlaların kenarına dikilir.
Servi türleri arasında alçak boylu çalılara rastlanırsa da, türlerin çoğu piramitsi bir görünüm sunan, 25 metre yüksekliğinde ağaçlardır. Bunların bir bölümü yaşlandıkça yassılaşıp yayvanlaşarak ilk görünümünden uzaklaşır. Yaprakları dallara sıkıca yapışmış, küçük pul biçimindedir, ama genç sürgünlerin üzerinde iğnemsi yapraklar da bulunur. Üç ya da altı çift puldan oluşan kozalakları yuvarlak ve 2 cm çapındadır.
Akdeniz kıyılarında ve ülkemizde yaygın olan adi servi ya da Akdeniz servisi (Cupressus sempervirens) 20-30 metre yüksekliğinde, koyu yeşil yapraklı bir türdür. Yaygın biçimde süs bitkisi olarak yetiştirilen bu türü Türkiye’de özellikle mezarlıklarda, cami ve türbelerin bahçelerinde görebilirsiniz. Öbür servi türleri ise Asya ve Kuzey Amerika’da yetişir. Bunların en tanınmışlarından biri olan California kökenli Monterey servisi (Cupressus macrocarpa) Avustralya ve İngiltere’de çit ağacı olarak yetiştirilir.
Serviler güzel görünümlerinin yanı sıra hoş kokulu odunlarından da yararlanılan değerli ağaçlardır. Açık kahverengi, hafif ve dayanıklı odunları en çok mobilyacılık ve inşaatçılıkta kullanılır.
Servilerle aynı familyada yer alan bazı ağaç türlerine yalancı servi denir. Bazı uzmanlar tarafından servilerle birlikte sınıflandırılsa da, genellikle ayrı bir cins (Chamaecyparis) olarak kabul edilen bu ağaçların Kuzey Amerika, Japonya ve Tayvan’da kendiliğinden yetişen altı türü vardır. Yalancı serviler iğneyapraklılar arasındaki en değerli süs ağaçlarındandır. Kuzey Amerika’nın bataklık alanlarında yetişen bazı ağaç türlerine ise, serviyle hiçbir akrabalığı olmadığı halde bataklık servisi adı verilir. Taxodiaceae familyasının Taxodium cinsinde yer alan bu ağaçların bazısı öbür iğneyapraklılardan farklı olarak sonbaharda yapraklarını döker; kökleri destek sağlamak üzere suyun üzerine doğru dirsek biçimli çıkıntılar oluşturur. Bunlar genellikle değerli keresteleri için yetiştirilir.