Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Sikas

  • Okunma : 397
Sikas Resim

Düz ve dik bir gövdenin tepesinde demetler oluşturan iri tüysü yapraklarıyla sikaslar, ilk bakışta palmiyeleri andıran odunsu bitkilerdir. Görsel benzerliği dışında palmiyelerle hiçbir akrabalığı olmayan bu bitkiler, aslında iğneyapraklılar (kozalaklılar) ve mabetağacıyla birlikte açık tohumlular sınıfında yer alır. Açık tohumlularm öbür üyeleri gibi sikaslar da çiçekli bitkilerin tersine, meyvenin içinde saklı olmayan, yani açıkta bulunan tohumlarla ürerler.

    Sikasların açık tohumlular sınıfının en ilkel üyeleri olduğu düşünülür. Çok eski çağlardan kalma fosil örneklerinden bunların atalarının 200-150 milyon yıl önce yeryüzünde çok bol olarak yetiştiği anlaşılmıştır. Soyunu sürdürerek günümüze kadar gelebilen bu bitkiler o zamandan bugüne biçimsel açıdan çok az değişikliğe uğramış, ama sayıca çok azalmıştır. Günümüzde yalnızca 100 türü bulunan
sikaslara dünyada başlıca Avustralya, Afrika, Güney ve Orta Amerika, Güneydoğu Asya ve bazı Pasifik Adaları gibi tropik ve astropik bölgelerde rastlanır. Sikasların Avustralya’da, özellikle Queensland’in kuzeyindeki kıyı ormanlarında yetişen 20 kadar türü vardır; bunların başında da Cycas media gelir. ABD’nin Florida eyaletinde bulunan bir tür (Microcycas türü) ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Öbür bitkilere göre sınırlı bir yayılımı olan sikasları pek çok kişi yalnızca botanik bahçelerinin tropik seralarında görmüştür.

    Sikaslar çok yavaş büyüyen ve en çok 20 metreye ulaşabilen uzun ömürlü bitkilerdir; öyle ki, bazı türlerinin 500 yıl yaşadığı düşünülür. Öbür iğneyapraklılar gibi erkek ve dişi organlarını kozalaklarda taşıyan bu bitkilerin bazısı parlak kırmızı ya da sarı, aşırı büyük kozalaklarıyla tanınır. Gövdenin tepesinde bulunan ve ağırlıkları 30 kilograma ulaşabilen bu kozalaklar karşıdan dev bir yumurtayı
andırır.

    Sikaslar ekonomik açıdan pek fazla değerli değildir. Odunları yumuşak ve süngersi, öbür bölümleri ise zehirlidir. Bu yüzden de bazı organlarının yenmeden önce çok iyi işlenmesi ve zehrinin giderilmesi gerekir. Örneğin, bir sikas türünün tohumları Fiji Adası’nda, yaprakları ise Sri Lanka’da yiyecek olarak tüketilir; bazılarının gövdesinden ise sagu denen nişastalı bir yiyecek çıkarılır. Bu yüzden de sikasların bazı türlerine “yalancı sagupalmiyesi” denir.

Sikas Resimleri