Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Tekel

  • Okunma : 438
Tekel Resim

Tekel, bir ürünün yapımının ya da bir hizmetin sağlanmasının tek bir kuruluş tarafından gerçekleştirilmesidir. Daha geniş anlamda tekel ya da monopol, az sayıda firmanın (oligopol) bir ürünün toplam üretiminin önemli bir bölümünü üretmesi, dolayısıyla ürünün fiyatını istediği gibi belirleyebilmesidir. Firmaların birbiriyle rekabet etmediği, fiyatların bu rekabet sürecinden etkilenmediği, tersine firmaların fiyatları belirlediği koşullara tekelci piyasa denir. Tekelci piyasalarda firmalar normalin üstünde tekel kârı elde eder.

    Tekellerin oluşumunda, devletlerin onlara tanıdığı ayrıcalıklar, ender bulunan ham madde ya da mineral kaynaklarına sahip olma, belirli bir pazarın talebinin tek büyük bir firma tarafından karşılanabilmesi, bazı büyük firmaların küçük firmaları satın alarak ya da iflasa zorlayarak büyümesi ve pazara egemen olması gibi etmenler sıralanabilir. Tekel gücü üretimin kısılarak fiyatların yükseltilmesini ya da aynı ürünü farklı piyasalarda, farklı fiyatlarla satabilmeyi olanaklı kılar.

    Ortaçağda, tarım dışı üretimde önemli bir rol oynayan loncaların bir anlamda tekelci bir gücü vardı. Kentlerde loncalara bağlı olarak çalışmak zorunda olan esnaf ve zanatkârların hangi malı nasıl ve ne kadar üreteceği ile fiyatlar loncalarca belirlenirdi. Loncalar başka kent ya da ülkelerde üretilen malların kendi kentlerinde serbestçe satılmasını engelledikleri, yani rekabete izin vermedikleri için tekelci bir konumdaydı. Üretimi sınırlı, fiyatları yüksek tutabiliyorlardı.

    16. yüzyıldan başlayarak Avrupa ülkeleri coğrafi keşiflere ve keşfedilen yerlerin sömürgeleştirilmesine (kendilerine bağlanmasına) öncülük ederken, tekelci ayrıcalıklar verdikleri ticaret şirketlerinden yararlandılar. Bu dönemde devletler ayrıcalıklar tanıdıkları kendi ticaret şirketlerine, keşfedilen yeni toprakların zenginliklerini, ticaretini ve yönetimini bırakarak, bu alanlara başka şirketlerin girmesini engellediler.

    18. yüzyılda Avrupa’da gerçekleşen Sanayi Devrimi’ne kadar tekelci ticaret şirketleri dünya ticaretine egemen oldu. Sanayi Devrimi sırasında ve sanayileşmenin Avrupa’da yaygınlaşması sürecinde devletler, yeni buluşlara patent vererek, gelişen sanayilerini başka ülkelerin rekabetinden koruyarak, su, kanalizasyon gibi büyük altyapı yatırımları ile demiryolları, kanallar gibi ulaşım yatırımlarını ya doğrudan üstlenerek ya da bunları ayrıcalıklar verdikleri şirketlere yaptırarak, değişik biçimlerde pek çok tekelci piyasanın oluşmasına ve yüksek tekel kârlarının elde edilmesine ön ayak oldu.

    19. yüzyıla gelindiğinde dünyanın en büyük sanayi ülkesi konumundaki İngiltere, tekelci uygulamalara karşı, bütün dünya için “serbest rekabet” ve “serbest ticaret”i önermeye başladı. Kıta Avrupa’sındaki ülkeler kendi sanayilerini geliştirebilmek için bu öneriyi benimsemedi, ama Osmanlı Devleti gibi ekonomisi az gelişmiş pek çok ülke İngiltere ile serbest ticaret antlaşmaları imzalamak zorunda kaldı.

    Serbest rekabetçi deneme çok kısa bir süre için (yaklaşık 1830-70) İngiltere’de gerçekleşti. 1870’lerden başlayarak sanayileşmiş ülkelerde yeni bir tür tekelci dalga ortaya çıktı.

    Aynı üretim dalındaki büyük sanayi ve madencilik şirketleri aralarındaki rekabeti kaldırmak, fiyatları yüksek bir düzeyde belirleyerek kârlarını artırmak amacıyla kartel adı verilen birlikler kurdu. Kartele katılan firmalar bağımsızlıklarını korur, fiyatın saptanması, satış koşulları ve pazarların paylaşılması konularında anlaşma yapar. Anlaşmanın kapsamadığı konularda bağımsız hareket ederler. Karteller ilk kez Almanya’da kuruldu, daha sonra başka ülkelerde de görüldü.

    İlk kez ABD’de gerçekleşen başka bir tekelci uygulama tröst’lerdi. Tröstlerde, değişik şirketlerin hisse senetlerinin çoğunu satın alan dev bir şirketin yönetimi egemen olur. Küçük firmalar bağımsızlıklarını yitirir. Holding türü tekelci kuruluşlarda da pek çok firma büyük bir şirketin mali denetimi altındadır.

    ABD gibi bazı ülkelerde tekelci uygulamalara karşı yasaların çıkarılmasına karşın, 20. yüzyılda ulusal ve uluslararası ekonomide çok büyük tekelci kuruluşlar olan çokuluslu şirketlerin de katkısıyla, tekellerin gücü giderek artmış, bunlar dünya ekonomisinde ve siyasetinde en etkili güç durumuna gelmiştir.

Tekel Resimleri