Tetanos
Tetanos, havasız ortamda, özellikle toprakta, gübre yığınlarında ve çeşitli hayvanların bağırsaklarında yaşayan bir basilin yol açtığı çok ağır bir hastalıktır. Tetanos basili (Clostridium tetani) temiz tutulmayan açık ve derin yaralardan, hatta derideki basit bir çizikten bile kolayca insana bulaşabilir. Özellikle içine toprak giren ya da paslı bir çivinin batmasıyla oluşan yaralarda tetanosa yakalanma olasılığı daha da artar. Böyle durumlarda mutlaka bir doktora başvurmak gerekir.
Tetanos mikrobu yalnızca serbest oksijenin bulunmadığı ortamlarda üreyip çoğalan bir bakteridir. Ama koşullar elverişsiz olduğunda, uygun bir ortam buluncaya kadar uyuklama evresine girerek uzun yıllar dayanabilen sporlar oluşturur. Toprakta çok bol bulunan tetanos sporları bir yaraya bulaştığı zaman, kanla beslenmediği için oksijen alamayan bu ölü dokuda hızla etkin duruma geçerek üremeye başlar. Aslında bu etkin basiller bile yaşadıkları doku için doğrudan doğruya zararlı değildir. Ne var ki, çoğalan basiller çok geçmeden bütün vücuda yayılan bir toksin (zehir) üretmeye başlar. Hastalığın asıl sorumlusu, bilinen en güçlü zehirlerden biri olan bu toksindir.
Tetanosun ilk belirtileri, mikrobun alınmasından sonraki ilk hafta ile birkaç ay içinde ortaya çıkabilir. Basillerin yaydığı toksinler omurilikten dallanan hareket sinirlerinin iletisini kestiği için, istemli hareketlerden sorumlu olan çizgili kaslar ani bir spazm biçiminde kasılarak kilitlenir. Bu nedenle hastalığın halk arasındaki yaygın adı kazıklı humma’dır. Genellikle önce çene kasları sertleşip kilitlendiğinden hastanın ağzını açması iyice güçleşir. Daha sonra vücudun öbür bölgelerindeki çizgili kaslarda da ağır kramp biçiminde kasılmalar görülür. Bu genel felç solunumda rol oynayan kasları da etkilediği anda hastalık ölümle sonuçlanabilir.
Ama günümüzde, çocukluk çağında başlatılan ve her beş yılda bir yinelenen aşılarla tetanostan korunma olanağı vardır. Aşılanmamış olan kişilerde de, tetanos tehlikesi söz konusu olduğunda hastaya tetanos antitoksini (toksinin zararlı etkisini engelleyecek bir madde) vererek geçici bir bağışıklık kazandırılabilir. Eğer hastalık belirtileri başlamışsa, antitoksin yalnızca sinir hücrelerine ulaşmamış olan toksinlerin etkisini bastırabilir; ama hastalığı tümüyle engelleyemez. Bu durumda, bütün kas etkinliğini durdurmak için hastaya kürar gibi güçlü bir zehir vermek ve solunumun sürmesi için hastayı yapay solunum makinesine bağlamak gerekir. Kuşkusuz en akılcı yol koruyucu önlemleri almaktır; çünkü, tedavi edilmediğinde, tetanosa yakalanan her 10 kişiden biri ölür.