Timsah
Soyu tükenmiş dinozorların yakın akrabası olan timsahlar eski çağlardan kalma bir sürüngenler takımını oluşturur. Dev birer kertenkeleyi andıran bu hayvanların uzun çeneleri keskin dişlerle donanmış, bacakları kısa, kuyrukları uzun, derileri kalın ve iri pulludur. Genellikle sırtta genişleyerek levha biçimini almış ve belirgin çıkıntılarla donanmış pullar kesintisiz bir zırh görüntüsündedir. Birbirlerine oldukça benzemekle birlikte kafataslarının yapısal özellikleri temelinde ayırt edilen bu sürüngenlerin bazı türleri alligator, kayman ve gavyal adlarıyla tanınır. Timsahların başlıca yaşam ortamı bataklık, göl ve akarsulardır. Yalnız deniz timsahı (Crocodilus porosus) yaşamını hemen tümüyle denizde geçirir. Tropik bölge kıyılarında yaşayan bu tür ara sıra kıyıdan kilometrelerce açığa doğru yüzebilir. Uzunlukları, Batı Afrika yağmur ormanlarında bulunan cüce timsah (Osteolaemus tetraspsis) ile düz alınlı kaymanlarda (Paleosuchus cinsi) 1,7 metre dolayında iken deniz timsahlarında hemen hemen 9 metreye ulaşabilir. Deniz timsahları yaşayan en iri sürüngenlerdir.
Timsahların göz, kulak ve burun delikleri başlarının en yukarıda kalan noktalarını oluşturduğundan gövdeleri suya gömülüyken başlarını azıcık yükseltmeleri soluk almalarına, çevreyi görmelerine ve sesleri duymalarına yeter. Dili ağız tabanına sıkıca bağlı olduğundan dışarı çıkamaz. Ama dilin arka bölümü, su girişini engelleyen bir kapak işlevi görecek biçimde kaldırılabilir. Böylece timsah yakaladığı avını su yutmadan kolayca dibe doğru çeker. Timsahlar zamanlarının büyük bölümünü ırmak kıyılarındaki çamurlu düzlüklerde, hareket etmeden uzanmış durumda geçirir. Çoğu sürüngenden farklı olarak güçlü sesler çıkarabilirler. Bazı timsahlar sayıları 100’ü aşan yumurtalarını çamur ve bitkisel artıklardan oluşan bir yığının içine bırakır. Çürüyen bitkilerin yaydığı ısı yumurtaların olgunlaşıp çatlamasına yardımcı olur. Öbürleri yumurtalarını kumda açtıkları, yaklaşık yarım metre derinliğindeki çukurlara gömer. Yumurtadan çıkma zamanı geldiğinde yavrular ciyaklamaya başlar. Bu ses yakınlarda bulunan dişiyi yuvayı açmaya yöneltir. Nil timsahı (Crocodilus niloticus) yavrularını ağzıyla suya taşır. Öbür timsahların yavrularıysa içgüdüsel olarak su kıyısına doğru yönelir. Yavru timsahlar varan, marabu (bir leylek türü), kuyruksüren, kaplumbağa ve kartal gibi çok çeşitli hayvanlara yem olur. İçlerinden pek azı yaşamlarının ilk yılı boyunca sağ kalmayı başarabilir.
Yavru timsahlar böcek, kurbağa ve balık gibi küçük hayvanlarla beslenir. Büyüdükçe avları da büyür, hatta başka timsahları da avlarlar. Gölcüklere gizlenir, gözledikleri küçük memelilere birden bire saldırırlar. Antilop gibi avlarını ayaklarından ya da burunlarından yakalayıp suya doğru sürüklerler. Timsah aynı zamanda güçlü kuyruğunu kırbaç gibi kullanarak kurbanının dengesini bozabilir. Suda boğduğu avlarını genellikle akarsu kıyılarındaki oyuklarda saklarlar. Kötü ünlerine karşılık timsahlar ender olarak insanlara saldırır.
Alligator ve Kayman
İki alligator türü vardır. Bunlardan ABD’nin güneydoğusundaki su kıyılarında yaşayan Mississippi ya da Amerika alligatoru (Alligator mississippierısis) 3 metreden uzun olabilir. Yaklaşık 1,5 metre uzunluğundaki Çin alligatoru ise Yangtze Irmağı ve kollarında bulunur.
Öbür timsahlardan farklı olarak alligatorların başı geniş, burnu yuvarlaktır. Ayrıca ağzı kapandığında hiçbir dişi dışarıda kalmaz. Alligator ve kaymanlar dışında kalan timsahlarda ise altçene yanlarındaki önden dördüncü dişler ağız kapandığında belirgin biçimde dışarıya taşar.
Alligatorların temel besin kaynağı balıktır. Ama su içmeye gelen geyik gibi iri hayvanları da yakalayıp yiyebilirler.
Dişi alligator ot ve çamurdan yapılmış yuvaya kaz yumurtası iriliğinde, sert kabuklu, oval ve beyaz 20-60 yumurta bırakır. Yavrular yumurta kabuğunu kırmadan önce tiz sesler çıkarır. Dişi bu sesleri duymasa bile yuvayı tam zamanında eşelemeye başlar. Yavruların burnunda yumurta kabuğunu kırmaya yarayan keskin bir mahmuz bulunur. Çin alligatoru derisi ve eti için avlandığından çok azalmıştır.
Alligatorların yakın akrabası olan kaymanlar Orta ve Güney Amerika'da yaşar. En irilerinden olan kara kayman (Melanosuchus niger) 4,5 metre uzunluğa ulaşırken, gözlüklü kaymanın (Caiman crocodilus) uzunluğu 3 metreye yakındır. Gözlüklü kayman adını, gözlerinin arasındaki, gözlüğün burna oturan bölümüne benzer bir kemik çıkıntısından alır. Çok daha küçük yapılı olan düz alınlı kaymanların gözleri arasında bu çıkıntı yoktur.
Gavyal
Gavyal (Gavialis gangeticus), Ganj ve Hindistan’ın kuzeyindeki öbür ırmaklarda yaşayan ince uzun yapılı bir timsahtır. Uzunluğu 6 metreye erişebilir.
Gavyal öbür timsahlara göre suda daha çok kalır. Temel besini balık olmakla birlikte kurbağaları, kuşları ve öbür küçük hayvanları da yer. Sopa biçimini almış çok uzun çeneleri keskin dişlerle donanmıştır. Her bir çenesindeki diş sayısı 22’den çoktur. Başını yanlara doğru hızla savurarak avlanır. Erkekler burunlarındaki şişkinlikle dişilerden ayırt edilebilir. Hem erkek, hem de dişinin sırtı kare biçiminde levhalarla kaplıdır. Kuyruk bölümü boyunca, pek yüksek olmayan bir çıkıntı uzanır.
Dişi çiftleştikten sonra ırmak kıyısındaki bir oyuğa en çok 40 dolayında yumurta bırakır ve oyuğu kumla kapatır. Yavrular yumurtadan çıkma evresine geldiğinde 35 cm uzunluğa erişir. Gövdelerine göre çeneleri erişkinlerinkinden daha uzun ve incedir.
Eskiden derileri için avlanmaları ve balık ağlarına takılmaları nedeniyle gavyallar son derece azalmıştır. Ayrıca kurulan barajlar akarsuları yer yer göletlere çevirerek bu hayvanların yaşama alanlarını sınırladı. Ama son yıllardaki koruma çalışmaları sayesinde sayıları artmaktadır.
Güneydoğu Asya'da yaşayan yalancı gavyal (Tomistoma schlegeli) gavyala çok benzer. Ama yaklaşık 4,5 metre uzunluğundaki bu tür, gerçek gavyal gibi Gavialidae familyasında değil, öbür timsahlarla birlikte Crocodilidae familyasında sınıflandırılmaktadır.