Yargı Sistemi
Yargının görevi bireylerin birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerinde ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmektir. Bu, bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda ilişkileri düzenleyen yasaların hükümlerine göre haklı ile haksızın ayrılmasıyla gerçekleştirilir. Bu çözüme adalet adını veririz. Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesini benimseyen 1982 Anayasası devletin yargı görevini yerine getirme yetkisini bağımsız mahkemelere vermiştir. Bu yetki bir başka organ ya da kişice kullanılamaz, hiçbir organ, makam, merci ya da kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Ayrıca görülmekte olan bir davaya ilişkin olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz ya da herhangi bir açıklamada bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile yönetim, mahkemelerce verilen kararlara uymak zorundadırlar. Bu organlar ve yürütme hiçbir koşulda bu kararları ve bunların uygulamalarını engelleyemez ve geciktiremez. Anayasa böylece yargının bağımsızlığını öncelikle yasama ve yürütme organlarına karşı korumuştur. Ayrıca yargıçların görevlerini baskı ve etkiden uzak biçimde yerine getirebilmeleri için yargıçların bağımsızlığını kabul etmekle kalmamış, yargıçların bu bağımsızlıklarını koruyabilmelerini sağlayacak önlemler getirmiştir. Buna yargıç güvencesi adı verilir.
Yargı yetkisini çeşitli yargı yerleri kullanır. Tüm bu yargı yerleri “yargı” adını verdiğimiz anayasal organı oluştururlar. Bu bağımsız ve ayrı yargı yerlerinin her biri devlet egemenliğini kullanarak Türk ulusu adına karar verir. Egemenlik tek olduğuna göre onun bir parçasını ulus adına kullanan yargının da tek olması gerekir. Buna yargının birliği adı verilir. Yargı birliği ilkesinin bir başka sonucu da aynı uzmanlık alanında yargı görevi üstlenen tüm yargı yerlerinin kararlarının bir tek yüksek mahkemece incelenmesidir. Örneğin tüm adli yargı yerlerinin kararları son derece mahkemesi olarak Yargıtay’ca incelenir. Yargının birliği ayrıca, tek bir düzen olarak örgütlenen yargı yerlerinin hem bireyler arasında hem de bireyle yönetim arasında çıkan uyuşmazlıklara bakması anlamına da gelir. Bu yargı düzeninde bütün yargı yerlerinin üstünde tek bir yüksek mahkeme bulunur ve bütün yargı kararları son aşamada onun incelemesinden geçer.
1982 Anayasası yasal ve doğal yargıç ilkesini de getirmiştir. Buna göre, hiç kimse yasalara göre bağlı olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi yasal olarak bağlı olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. Anayasada yasal ve doğal yargıç güvencesinden birlikte söz edilmiştir. “Yasal yargıç” deyimi mahkemelerin ya da yargıçların görev ve yetkilerinin yasalarca belirleneceği anlamını taşır. “Doğal yargıç” kavramı ise yargılanmaya konu olan uyuşmazlığın ortaya çıktığı anda yürürlükte olan yasanın öngördüğü yargı yerini ifade eder. Bunlara olağan mahkemeler adı verilir. Bu, davanın uyuşmazlığı doğuran olaydan sonra çıkarılan bir yasayla kurulan bir mahkeme önüne götürülmesini yasaklamaktadır. Böylece sonradan çıkarılan bir yasayla kurulacak olağanüstü mahkemelerin önceki olayları yargılaması anayasa tarafından engellenmektedir.
Mahkemelerce verilen kararların anayasaya ve yasalara uygun olması gerekir. Bu ancak mahkeme kararlarının incelenerek denetlenmesiyle gerçekleştirilir. Bu nedenle mahkemeler normal ve yüksek mahkemeler olarak ikiye ayrılır. Dava mahkemeleri olarak da adlandırılan normal mahkemeler uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararlar verir. Bu kararlar ilgili taraflarca yasalara aykırı görülürse yüksek mahkemelere itiraz edilir. Yüksek mahkemeler normal mahkemelerce verilen kararlan yasaya uygunluk yönünden inceler. Böylece uyuşmazlığın daha adil çözülebilmesi için bir denetim sağlanmış olur.
1982 Anayasası altı tane yüksek mahkeme öngörmüştür. Bunlar Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi’dir. Ayrıca Yüksek Seçim Kurulu ve Sayıştay da yüksek mahkeme niteliğindeki kuruluşlardır.
Anayasa Mahkemesi yasalann, yasama organı içtüzüğünün ve yasa gücündeki kararnamelerin anayasaya uygunluğunu denetleyen yüksek ve özel bir mahkemedir.
Adli yargı alanında en yüksek mahkeme olan Yargıtay, adliye mahkemelerinin verdiği karar ve hükümlerin son inceleme mahkemesidir. Normal bir adli mahkemenin aldığı karara Yargıtay’da itiraz edilebilir. Yargıtay üyeleri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca seçilir. Yargıtay’da başkan ve Cumhuriyet Başsavcısı’nın yanı sıra, aralarında belirli bir işbölümü bulunan 16 hukuk dairesi ile dokuz ceza dairesi vardır. Ayrıca Hukuk Genel Kurulu, Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay Genel Kurulu bulunur. Yargıtay başkanı ile vekilleri ve daire başkanları Yargıtay Genel Kurulu’nca, kendi üyeleri arasından dört yıl için seçilir. Cumhuriyet Başsavcısı ve vekili ise Yargıtay Genel Kurulu’nun kendi üyeleri arasından belirlediği beşer aday arasından cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
Danıştay idari yargı alanında en yüksek mahkemedir. İdari yargı toplumu oluşturan bireylerle devlet arasındaki ilişkilerden ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünü üstlenmiştir. Danıştay ayrıca yasayla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Danıştay kurul halinde çalışan bir organdır. İkisi idari, sekizi yargısal görev yapan 10 daireden oluşur. Her dairede bir başkan ve en az dört üye bulunur. Danıştayda ayrıca İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, İçtihatları Birleştirme Kurulu, Başkanlar Kurulu gibi organlar da vardır. Danıştay üyelerinin dörtte üçü Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu, dörtte biri de nitelikleri yasada belirtilen görevliler arasından cumhurbaşkanınca seçilir. Danıştay Genel Kurulu kendi üyeleri arasından dört yıl için, salt çoğunlukla ve gizli oyla Danıştay Başkanı ile vekillerini seçer.
Askeri Yargıtay askeri mahkemelerce verilen karar ve hükümlerin son inceleme yeridir. Ayrıca asker kişilerin yasayla gösterilen belli davalarına ilk ve son merci olarak bakar. Askeri Yargıtay üyeleri, Askeri Yargıtay Genel Kurulu’nun her üyelik için gösterdiği üçer aday arasından cumhurbaşkanınca seçilir. Her biri yedi üye ile başkandan oluşan beş dairesi vardır. Ayrıca Daireler Kurulu, Başkanlar Kurulu ve Genel Kurul gibi organları bulunur.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde askeri yargıçların yanı sıra asker olmayan yargıçlar da görev alır. Mahkemenin asker yargıç üyelerini, asker başkan ve üyelerinin göstereceği üçer aday arasından cumhurbaşkanı seçer. Asker olmayan üyeler ise Genel Kurmay Başkanı’nın göstereceği üçer aday arasından gene cumhurbaşkanınca seçilir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin, bir başkan ile altışar üyeden oluşan iki dairesi vardır. Ayrıca Daireler Kurulu, Başkanlar Kurulu, Genel Kurul gibi organları bulunur.
Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümler. Uyuşmazlık Mahkemesi'nin başkanını Anayasa Mahkemesi kendi üyeleri arasından seçer. Üyelerinin seçiminde ise Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile cumhurbaşkanı yetkilendirilmiştir.
1982 Anayasası seçimlerin güvenilirliğini sağlamak amacıyla yargı gücünü seçimlerin denetimi ve yönetimi ile görevlendirmiştir. Yüksek Seçim Kurulu seçim yargısı örgütünün en üst basamağıdır. Alt düzeydeki seçim yargı yerleri il seçim kurullarıdır. İl seçim kurulları kendi seçim çevrelerinde seçimin düzenle yürümesi için önlemler alırlar. Aday bildirim ve listelerini alıp duyururlar. Aday listelerine ve ilçe seçim kurullarının kararlarına yapılan itirazları inceleyip karara bağlarlar. İl seçim kurulunu il merkezindeki en yüksek dereceli üç yargıç oluşturur.
Yüksek Seçim Kurulu ise yedi asil ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerden altısı Yargıtay Genel Kurulu, beşi Danıştay Genel Kurulu tarafından kendi üyeleri arasından ve gizli oyla seçilir. Yüksek Seçim Kurulu’nun başlıca görevi seçimlerin başlamasından bitimine kadar düzen içinde yönetilmesiyle ilgili bütün işlemleri yapmak ve yaptırmaktır. Ayrıca seçimlerden sonra seçime ilişkin bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları incelemek ve kesin karara bağlamak da Yüksek Seçim Kurulu’nun görevleri içindedir.
Hesap mahkemesi adını da verebileceğimiz Sayıştay, genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlendirilmişti.