Ahtapot
Ahtapot, Kafadanbacaklılar (Cephalopoda) sınıfından, ağzı çevresinde çekmenli sekiz kolu bulunan deniz yumuşakçalarının ortak adı. Kafadanbacaklılar, bütün omurgasızlar içinde en iyi örgütlenmiş, karmaşık iç sistemleri ve ileri düzeyde öğrenme yetenekleri olan hayvanlardır. Ahtapotların, sümüklüböcek benzeri bir atadan evrimleşmeleri sonucunda, kabukları kaybolmuştur.
Yaklaşık 150 ahtapot türüne aşağı yukarı bütün denizlerde rastlanır. Bazı ahtapot türlerinin deniz yüzeyine yakın kesimlerde yaşamalarına karşılık, birçoğu dipte gezinen hayvanlardır ve nispeten dibi sığ suları yeğlerler; bazıları da derin deniz türleridir: Denizlerin 800-5 000 m arasındaki derinliklerde yaşar. Birçok ahtapot türü küçüktür, kollarını açtıklarında bile bu açıklık 30 -60 cm arasındadır. Bununla birlikte bazı türlerin kol açıklıkları 10 m'yi bulabilir.
Birçok ahtapot türü, deniz dibinde, sürünmesini sağlayan kollarındaki emici kasları (çekmenleri) kullanarak hareket eder. Belli bir yüzeye bağlandıktan sonra, çekmenler kas hareketleriyle, hatta yüzeye yapışmalarını sağlayan kısmi vakum yaratılarak, genişler. Öbür kafadanbacaklılar gibi, ahtapotlar da, dışa itici sifonlarını kullanarak apansızın ileri fırlayabilirler. Bunun için, suyu manto boşluğunda (bedenin dış kas yapısı ile iç organlar arasındaki boşluk) tutar, sonra sifonların içinden büyük bir güçle dışarı atarlar. Kollar, taban bölümünde ağdokuyla birleşmiştir (perde); bazı derin deniz ahtapotlarındaysa, kollar uzunlukları boyunca perdelidir. Şemsiye benzeri bu birimin açılıp kapatılmasıyla gerçekleştirilen yüzme biçimi deniz analarının yüzmesini andırır.
Ahtapotlar etçil hayvanlardır. Kollarla yakalanan av, ağza taşınır; sert, kitinli, papağanınkine benzer gagayla ısırılır ve ava tükürük bezlerinden zehir (triyamin) verilir. Av sert kabuklu bir hayvansa, ahtapot dile benzeyen dişlidilini kullanarak kabuğunda delik açar ve zehiri bu delikten hayvanın bedenine boşaltır.
Düşmanlarından kaçmak için ahtapotlar, mürekkep (mürekkep kesesinde üretilen siyah su) püskürtebilirler. Püskürtülen ve kısa bir süre için de olsa ahtapotu gizleyen mürekkep bulutu, saldırganı şaşırtacak geçici bir yem ya da tuzak işlevi görür. Bu mürekkebin içindeki alkaloyitler, saldırganın koku alma duyusunu ve kimyasal alıcılarını duyarsızlaştırır. Ahtapotlarda üreme, spermatoforların (ya da sperma paketleri) aktarılması yoluyla iç döllenmeyla olur: Erkek ahtapotun, "hectop-otulus" denilen bir kolu, erkek manto boşluğundan dişinin manto boşluğuna spermatofor aktarır.
Ahtapotların karmaşık gözleri saydamtabaka, hareket ettirilebilen mercekler, iris ve ağtabaka içerir. Bu düzenlenme, omurgalıların göz düzenlenmesine oldukça benzer. Ahtapotlarda yapılan davranış deneyleri, gözlerinin resim oluşmasına ve biçim ayırmaya yatkın olduklarını ve bu iki özelliklerinden de, öğretilen basit deneylerde yararlanabildiklerini ortaya koymuştur.
Not: Ahtapotun (Octopus vulgaris), emeçlerle kaplı, yürümekte ve avlarını yakalamakta kullandığı sekiz kolu vardır. Yumuşak, keseye benzeyen bedeninde, oldukça gelişmiş bir sinir sistemi ve beyin yer alır. Öğrenme yeteneği bulunan, zeki bir yaratık olduğu anlaşılmıştır.