AMBULANS
Ambulans sözcüğü, yürümek anlamındaki Latince ambulare fiilinden gelir. Gerçekten ilk ambulanslar, savaşta yaralananlara hızla yardım edebilmek için ordulan izleyen “gezici” hastanelerdi. 18. yüzyıl sonunda Fransızlar ambulans arabalannı hizmete soktular. Kınm Savaşı (1853-56) sırasında bugünkü anlamda ambulanslar yoktu. Yaralılar insanlann ya da atlann çektiği arabalarla hastanelere taşınırdı. 1864’te imzalanan Uluslararası Cenevre Sözleşmesi savaş alanlannda çalışan ambulanslara saldınlmasım yasakladı. İlk sivil ambulans örgütü 1878’de İngiltere’de kuruldu.
Çağdaş ambulanslar genellikle beyazdır. Kolay tanınabilmeleri için Türkiye’de Kızılay, Hıristiyan ülkelerde Kızılhaç işareti taşırlar. Bir ambulans siren çaldığı zaman öbür araçlar yolundan hızla çekilmelidir. Bazı ülkelerde, ambulansların acil durumlarda hız sınırlarını aşmalarına ve trafik işaretlerine uymamalarına izin verilir. Özel durumlarda, adalarda ya da gemide hastalananlar için uçak ya da tekneler kullanılır.
İyi donanımlı bir ambulans birçok değişik hastalığa ve kaza olayına göre hazırlanmıştır. Yatması gereken hastalar için tekerlekli sedyeler, oturabilenler için oturacak yerler, ambulans görevlileri için özel yerler ve çok sayıda ilkyardım donanımı vardır. Bunlar arasında yapay solunum aygıtı, oksijen tüpü ve ağrı kesici ilaçlar sayılabilir. Bazı ambulanslarda kalp hastalarına yardımcı olabilecek elektronik aletler de bulunur. Ambulanslardaki yardımcı sağlık görevlileri hastanın durumu hakkında bilgi alıp vermek için hastane ile telsiz aracılığıyla bağlantı kurarlar.