Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

At kuyruğu

  • Okunma : 361

AT KUYRUĞU, Avustralya ve Yeni Zelanda dışında dünyanın her yerindeki zengin ve nemli topraklarda yetişen atkuyruklarının (Equisetum) 30 kadar türü vardır. Bu çokyıllık bitkilerin gövdesi sanki üst üste eklenen küçük parçalardan oluşmuş gibi eklemli ve boğumlu, gövdenin içi de boydan boya oyuk ve boştur. Yapraklar iyice küçülmüş ve her boğumu sıkıca saran birer kılıfa dönüşmüştür. Bitkinin dokularında bol miktarda silis bulunduğu için, dokunulduğu zaman ele sert ve pürüzlü gelir. Hatta Avrupa’da yetişen Equi-setum hyemale türünün yaz-kış yeşil kalan sürgünlerinde silis oranı o kadar yüksektir ki, bazı Avrupa ülkelerinde bu sürgünler mobilyaları ve döşeme tahtalarım parlatmakta kullanılır. Atkuyrukları toprakaltındaki köksaplarla (rizom) ve kozalağı andıran sporkesesi başaklarından (strobil) saçılan sporlarla ürer.

Adi at kuyruğu (Equisetum arvense) Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’daki akarsu kıyılarında çok yaygındır. Anadolu’nun birçok yerinde kırkkilitotu ve eklemotu adıyla bilinen bu bitki en çok 30 santimetreye kadar boylanır. Kuzey Amerika ve Asya’da yetişen dev atkuyruğunun (Equisetum praealtum) uzunluğu 3,5 metreyi, Güney Amerika’da yetişen en uzun türün boyu ise 10 metreyi bulur. Bu incecik gövdeli bitki ancak çevresindeki otlara ve çalılara yaslanarak büyüyebilir.

Atkuyrukları yeryüzünün en eski bitkilerin-dendir. Jura Dönemi’nden, yaklaşık 160 milyon yıl öncesinden kalma fosil örnekleri bulunmuştur. Bu örnekler günümüzden 300 milyon yıl önce, Karbonifer Dönem’de yaşamış olan ağaç büyüklüğündeki atkuyruklarına çok benzer. Jeolojik çağlarda bütün yeryüzüne egemen olan bu bitkilerin pek az bir bölümü soyunu sürdürerek günümüze kadar gelebilmiştir.