Çanakkale
Çanakkale ili, boğaz oluşturacak biçimde karşılıklı yer alan iki yarımadayı kaplayan ve iki denize kıyısı olan topraklarıyla konumu bakımından İstanbul iline benzer. İstanbul gibi hem Avrupa, hem de Asya kıtasında toprakları olan Çanakkale, coğrafya yönünden olduğu kadar tarih açısından da önemli bir yerdir. Eskiçağların ünlü Truva Savaşı ve 20. yüzyılın başlarındaki Çanakkale Savaşları bu topraklar üzerinde olmuştur. Asya’daki ya da Anadolu yakasındaki topraklarının büyük bölümü Biga Yarımadası, Avrupa’daki ya da Rumeli yakasındaki topraklarının büyük bölümü de Gelibolu Yarımadası’ndadır. Gelibolu ve Biga yarımadalarını, Marmara’yı Ege’ye bağlayan Çanakkale Boğazı ayırır. Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada (İmroz) Çanakkale ilinin sınırları içinde yer alır. Gökçeada’daki Avlaka Burnu ise Türkiye’nin en batı noktasıdır.
Doğal Yapı
İlin Anadolu yakasındaki topraklarını Biga Dağları engebelendirir. Genellikle yayla görünümünde ve pek yüksek olmayan düzlüklerden oluşan Biga Yanm adası’nın iç kesiminde yer alan bu dağların başlıcaları Kayalı ve Şap dağlarıdır. Güneyde Kaz Dağı’nın batıya ve kuzeye doğru alçalıp dalgalı düzlüklere dönüşen uzantıları, yarımadanın güneybatı ucundaki Baba Burnu’na ve ilin güney kesimine kadar uzanır. Biga Yanm adası’nın akarsuları Kumkale yakınında Çanakkale Boğazı’ na dökülen ve Eski Menderes Çayı olarak da bilinen Kara Menderes Çayı, il sınırlarının dışına çıkarak Marmara Denizi’ne dökülen Gönen Çayı, Karabiga yakınında gene aynı denize dökülen Kocabaş Çayı’dır. Biga Yarım adasının M armara Denizi, Çanakkale Boğazı ve batıdaki Ege Denizi kıyıları oldukça düzlük ve ovalıktır. Güneyde Yunanistan sınırları içinde kalan Midilli Adası ile yarımadayı birbirinden ayıran Müsellim Boğazı’na bakan Edremit Körfezi kıyıları dik olduğundan buradaki kıyı şeridi oldukça dardır. Kara Menderes ve Kocabaş çaylarının oluşturdukları delta ovaları ile Ezine-Bayramiç Ovası, Çanakkale ilinin başlıca verimli tarım alanlarıdır.
ÇANAKKALE İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 9.737 km2.
NÜFUS: 417.121 (1985).
İL TRAFİK NO: 17.
İLÇELER: Çanakkale (merkez), Ayvacık, Bayramiç, Biga,
Bozcaada, Çan, Eceabat, Ezine, Gelibolu, İmroz,
Lâpseki, Yenice.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli
Parkı; Truva, Assos, Abydos, Ophrynion, Sigeion ve
Sestos kalıntıları; Çanakkale Arkeoloji Müzesi, Ça-
nakkale Askeri Müzesi, Çamyayla Atatürk Müzesi,
Çanakkale Şehitleri Anıtı ve Harp Hatıraları Müzesi,
Truva Müzesi, Avustralya, İngiliz, Yeni Zelanda
anıtları ve şehitlikleri; Kestanbolu, Tepeköy, Külcü-
ler, Çan kaplıcaları; Kirazlı ve Balaban madensuları;
Kale-i Sultaniye; Köprülü Mehmed Paşa, Sefer Şah,
Yazıcıoğlu, Bolayır Gazi Süleyman Paşa, Lâpseki
Süleyman Paşa, Umurbey Hüdvendigâr camileri,
Gelibolu Ulucamisi (Hüdavendigâr Camisi); Bolayır
Namık Kemal Mezarı.
Çanakkale ilinin Trakya yakasındaki topraklarının kuzey bölümünü Koru Dağı engebelendirir. Gelibolu Yarımadası, kuzeybatıdaki dağlık alandan ve Çanakkale Boğazı yakınındaki küçük akarsu vadileriyle yarılmış yayla görünümündeki dalgalı düzlüklerden oluşur. Bu dağlık alandaki başlıca doruklar Kömürtepe ile Yeşiltepe’dir. Koru Dağı’nın güneyindeki Kadıköy Ovası olarak da bilinen Evreşe Ovası, bu kesimin başlıca tarım alanıdır.
Çanakkale ili sınırları içindeki en önemli adalar İmroz ilçesi toprakları içinde kalan Gökçeada ile Bozcaada’dır.
Doğal göl bakımından pek zengin olmayan ilde Karaçay üzerinde Atikhisar baraj gölü ile Büyükdere üzerinde Gökçeada baraj gölü vardır.
Genel olarak Akdeniz iklimi egemen olmakla birlikte ilin konumundan ötürü iklim Çanakkale’de geçiş bölgesi özellikleri gösterir. Denizden uzak ve yüksek yerler daha fazla yağış alır. Ayrıca iç kesimlerde kışlar kıyılara oranla daha sert geçer. Yazları oldukça kurak geçen ilde en fazla yağış kış aylarında görülür.
İl alanının yarısını, değişik yükseklikteki ağaçların oluşturduğu bozuk baltalık olan ormanlar kaplar. Adalarda ve tüm kıyılarda 500-600 metre yüksekliğe kadar makiler ve zeytinlikler görülür. Daha yükseklerde meşe, kestane, kayın, köknar, kızıl çam ve kara çam gibi değişik ağaçlardan oluşan karışık ormanlar yer alır. Bayramiç ile Koru Dağı’nda karacalar için koruma ve üretme alanları kurulmuştur.
Tarih
Çanakkale ili birçok uygarlığa beşiklik etmiş, yöreye yerleşmek için gelenler olduğu gibi istila amacıyla gelenler de olmuştur. Mitolojide Hellespontos adıyla anılan Çanakkale Boğazı’nın kuzeybatısında yer alan Gelibolu Yarımadası eskiden Khersonesos (Hersonesos), Biga Yarım adasındaki topraklar ise Troas olarak bilinirdi. Yapılan kazı ve araştırmalar Çanakkale ilinin Troas bölümünde ilk yerleşme yerlerinin İÖ 3500’de kurulduğunu göstermiştir. İl toprakları üzerinde Truva, Dardanos, Abydos, Assos, Sestos ve Gallipolis gibi önemli ilkçağ kentleri kuruldu.
Akha, Dor, Trak, Aiol, Frig ve Lidya egemenliklerinden sonra Troas İÖ 6. yüzyılda Persler’in eline geçti. Çanakkale yöresi bir süre Spartalılar, Atmalılar ve Persler arasında el değiştirdikten sonra İÖ 4. yüzyılda Büyük İskender’in egemenliğine girdi. Büyük İskender Pers ordularını bu topraklar üzerinde eski adı Granikos olan Kocabaş (Biga) Çayı kıyısında yapılan bir savaşta yenilgiye uğrattı. Yöre Selevkos, Pontos ve Roma egemenliklerinden sonra Bizans yönetimi döneminde, İS 5. yüzyılda Hunlar’ın, 8. yüzyılda da Araplar’ın istilasına uğradı. Daha sonra, bir süre Haçlılar’ın ve Venedikliler’in egemenliğinde kalan il toprakları 14. yüzyıl başlarında Karesioğulları’nın, aynı yüzyılın ikinci yarısında da Osmanlılar’ın eline geçti. Çanakkale Boğazı’ mn sık sık batıdan gelen yabancı donanmalar tarafından tehdit edildiğini gören Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u aldıktan sonra denetimi sağlama amacıyla boğaz kıyılarında kaleler yaptırdı.
Daha sonra Köprülü Mehmed Paşa’nın da bazı önlemler almasına karşın Çanakkale Boğazı Cumhuriyet dönemine kadar yabancı donanmaların birçok kez saldırısına uğradı. Bunlardan en önemlisi, I. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri donanmalarının saldırısıyla başlayan Çanakkale Savaşları’dır. ilin Biga yöresi 1920 Ocak sonlarında Kuva-yı Milliye’ye karşı çıkan birinci ve ikinci Anzavur ayaklanmalarına sahne oldu. 1920 ortalarında Yunan işgaline uğrayan Çanakkale ili toprakları 1922’de Büyük Taarruz’dan sonra kurtarıldı. Tüm Çanakkale ili topraklarının kurtuluşu 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşm asının imzalanmasından sonra sağlandı.
Ekonomi
Tarım Çanakkale ili halkının başlıca geçim kaynağıdır. Çok verimli toprakları olan ilde zengin bir ürün çeşitliliği görülür. Ama il öteki Batı Anadolu illerine göre verim açısından gerilerde kalmıştır. Bu durumun en önemli nedeni Çanakkale’nin kıyı şeridinde zeytincilik ve bağcılıkla uğraşan Rum lar’ın göç etmeleri ve yerlerine gelen Balkan göçmenlerin bu alana yabancı olmalarıdır. Sonuçta ilin tarımsal üretiminde önemli bir yeri olan zeytincilik ve bağcılık uzun süren bir duraklama dönemi geçirmiştir. Bu yörede yüzyıllardan beri belli başlı tarımsal uğraş olan bağcılık günümüzde de önemini korumaktadır.
Çanakkale ilinde tahıl, baklagiller, ayçiçeği, susam, tütün ile çeşitli sebze ve meyve yetiştirilir. Tarımda başta buğday olmak üzere en ağırlıklı yeri tahıl üretimi tutar. Ayçiçeği ekimi de giderek yaygınlaşmaktadır.
Küçükbaş hayvancılıktan başka balıkçılık ve arıcılık da önemli bir geçim kaynağıdır. Hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla kurulan tesislerden başka mandıralar ve balık konserveciliğiyle uğraşan işyerleri de vardır.
Çanakkale ilinde tarıma dayalı olan sanayi yörede yetiştirilen tarımsal ürünleri işler. Ayrıca seramikçilik için gerekli hammadde olan kil, il topraklarında geniş yataklar halinde bulunduğundan, bu alandaki sanayi de gelişmiştir. İlde salça ve konserve fabrikalarının yanı sıra, seramik, çimento, un, şarap, plastik, zeytinyağı ve ayçiçeğiyağı üreten işyerleri bulunur.
Çanakkale Boğazı aracılığıyla Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan ve önemli bir transit yolu olan E-24 Karayolu Çanakkale ili topraklarından geçer. Çanakkale Boğazı’nın iki yakası arasındaki ulaşım ise ÇanakkaleEceabat ve Lâpseki-Gelibolu arasında yapılan feribot seferleriyle sağlanır. Ayrıca Odunluk İskelesi ile Bozcaada, Çanakkale ile Gökçeada arasında da düzenli feribot seferleri yapılır.
Çanakkale ili başta Truva olmak üzere tarihsel kent ve yapı kalıntıları, kaplıcaları ve kumsallarıyla güzel bir turizm yöresidir.
Yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin olan Çanakkale ili topraklarında, bazıları işletilen uranyum, altın, bakır, demir ve linyit yatakları vardır.
Toplum ve Kültür
Tarih boyunca il topraklarında kurulan uygarlıklar Çanakkale ilinde çeşitlilik gösteren ve renkli bir kültür yapısına yol açmıştır. Bölge, Osmanlı döneminde değişik halklardan oluşan nüfusuyla bu özelliğini önemli ölçüde korumuştur. Daha sonra il topraklarına Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Yunanistan’a gitmek zorunda kalan Rumlar’ın yerine Trakya’dan gelen göçmenler yerleşti. Ezine, Bayramiç ve Ayvacık yörelerinde ise eskiden göçer durumda olan ve Tahtacı olarak da adlandırılan Türkmen Yörükler varlıklarını bugün de korumaktadır. Yörükler arasında halı dokumacılığı yaygındır. Çoğunlukla kilim desenli ve seccade büyüklüğünde olan bu halılarda egemen renk kırmızıdır.
İlde çanak çömlek yapımcılığı 18. yüzyıldan beri sürdürülmektedir. Burada yapılan çukur tabak, küp, testi ve vazolar çok güzel bezemelerle süslenmiştir. Özellikle çukur tabakların tüm iç yüzeyini kaplayan bezemeler büyük bir ustalık örneğidir. Bezemede kahverengi, kahverengiye çalan mor, turuncu, sarı ve lacivert renkler kullanılmaktadır.
İl Merkezi: Çanakkale
Kent, Çanakkale Boğazı’nın Anadolu kıyısındaki en belirgin çıkıntıyı oluşturan Nara Burnu’nun güneyinde kurulmuştur. Çanakkale çok zengin bir tarih ve kültür mirasına sahiptir. Kentte Truva, Abydos ve Dardanos eskiçağ kentlerinin kalıntıları bulunur. İstanbul’u aldıktan sonra Çanakkale Boğazı’nın önemini gören Fatih Sultan Mehmed, 15. yüzyıl ortalarında boğazın Rumeli yakasında Kilitbahir Kalesi’ni, Anadolu yakasında da bugün Çanakkale kenti içinde kalan Kale-i Sultaniye’yi (Sultankale) yaptırdı. Kent adını, daha sonraları Çanak Kalesi adıyla anılan bu kaleden aldı. Kent çarşısındaki Fatih Camisi, 1452’de Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmıştır.
Eskiden önemli bir ticaret limanı olan Çanakkale kenti, bugün sınırlı sanayi kuruluşlarıyla yazın canlanan bir turizm ve konaklama merkezidir. Çanakkale’de her yıl 18 Mart'ta Çanakkale Zaferi kutlamaları yapılır. Kentteki yükseköğretim kurumlan Trakya Üniversitesine bağlı Çanakkale Eğitim ile Çanakkale Meslek yüksekokullarıdır.
Kentin nüfusu 48.059’dur (1985).