Centiyan
Dağlık ve tepelik yerlerde yetişen, genellikle çokyıllık 400 kadar bitki türüne centiyan denir. Bu bitkilerin oluşturduğu Gentiana cinsinin Latince adının, bugünkü Yugoslavya’nın kıyı şeridinde çok eskiden kurulmuş İllirya ülkesinin kralı Gentius’tan geldiği söylenir. Bu konudaki bir efsaneye göre kral hastalanmış; ona sarı renkli bir yaban çiçeğinin kökünü getirmişler. Kral bu kökün acı suyunu içer içmez iyileşmiş.
Afrika dışında bütün dünyaya dağılmış olan centiyan türleri ılıman bölgelerin dağlık yörelerinde, orman diplerinde, çalıların altında, fundalıklarda ve yüksek çayırlarda yetişir. Türkiye’de de 8-10 kadar centiyan türü vardır.
Avrupa’daki Alp, Pirene ve Apennin dağlarında yaygın bir bitki olan sarı centiyan (Gentiana lutea) bir zamanlar Türkiye’deki Uludağ ve Bozdağ’da da çok bol bulunurdu. Ama halk hekimliğinde ilaç olarak kullanılan kökleri nedeniyle aşırı ölçüde toplandığından giderek azalmıştır. Boyu 1 metreye yaklaşan bu sarı çiçekli bitkinin kalın kökleri ateş düşürücü, uyarıcı ve iştah açıcıdır. Centiyan kökünden bugün bile iştah şurupları yapılmaktadır.
Değişik renkte çiçekler açan centiyan türleri bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Genellikle mavi, bazen de sarı, beyaz, kırmızı, leylâk rengi ya da mor olan çiçekler yazın açar. Özellikle Alp Dağları’nda yetişen mavi centiyan ya da Alp centiyanı (Gentiana acaulis) yaz ortalarında çiçeklendiği zaman dağlar eşsiz bir görünüme bürünür. Çoğu türlerin göz alıcı çiçekleri arı ve kelebek gibi böcekleri çeker. Bu çekicilik özellikle çiçekleri uzunca bir boru biçiminde olan centiyan türleri için çok önemlidir; çünkü tozlaşmaları ancak uzun hortumlu kelebekler yardımıyla gerçekleşebilir. Türkiye’deki mavi çiçekli centiyan türlerinden olan sütlü centiyan (Gentiana asclepiadea) daha çok Karadeniz Bölgesi’ndeki yükseltilerde yetişir.