Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Çocuk Hastalıkları

  • Okunma : 327
Çocuk Hastalıkları Resim

Zaman zaman bir okuldaki ya da bir kentteki çocuklar arasında salgın boyutlarına ulaşan kabakulak, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık ve boğm aca gibi bazı hastalıklara bulaşıcı çocuk hastalıkları denir. Çünkü bakteri ya da virüs gibi mikroplardan ileri gelen ve mikrobu taşıyan hastalardan sağlıklı kişilere de bulaşan bu hastalıklar hemen herzaman çocukluk döneminde ortaya çıkar. Bunlar kadar yaygın olmayan kızıl hastalığı da bazı ülkelerde salgınlara yol açabilen bulaşıcı çocuk hastalıkları arasında sayılır.

    Çocukluk çağında yakalanılan bu bulaşıcı hastalıklar vücutta ateş, genel bir halsizlik ve keyifsizliğe neden olursa da bunlar genellikle ağır ve tehlikeli hastalıklar değildir. Sağlıklı çocukların hem en hepsi bu hastalıklara yakalanır, birkaç gün ateşlenip halsiz düşer, ama sonra hızla iyileşirler ve hastalıktan geriye hiçbir iz kalmaz. Oysa kızamık, kızamıkçık, boğmaca, kabakulak ve suçiçeğinin dışında, gene çocukluk çağında görülebilen daha ağır hastalıklar da vardır. Çocuk felci, difteri (kuşpalazı) ve tetanos gibi bu hastalıklar çocuklar için ciddi bir tehlike yaratabilir. Bu nedenle birçok ülkede bebeklerin ve çocukların bu ağır hastalıklara, hatta boğmaca, kızamık, kızamıkçık ve kabakulak gibi hafif atlatılan bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanması zorunludur. Çocukluk çağında bu hastalıkları bir kez geçirerek doğal bağışıklık kazananların aynı hastalığa ikinci kez yakalanması çok seyrek görülür.

Bulaşıcı Hastalıkların Yayılması

Her hastalığın bulaşma yolu aynı değildir; ama mikroplar çoğu kez hasta kişilerin aksırık ya da öksürüğüyle havaya dağılır ve solunum yoluyla sağlıklı kişilere geçer. Bazı mikroplar doğrudan hasta kişilere dokunmakla, örneğin el sıkışmakla ya da hastanın havlusunu, bardağını, çatal ve kaşığını kullanm akla bulaşır ve ağız yoluyla vücuda girer. Aynı biçimde, hastalık yapıcı mikrobun bulaşmış olduğu su ve yiyecekler de gene sindirim yoluyla vücuda yerleşir.

    Mikrobun vücuda girdikten sonra çoğalm ası ve hastalık yapacak sayıya ulaşması için birkaç gün geçmesi gerekir. Buna “kuluçka dönemi” denir. Her hastalığın kendine özgü bir kuluçka dönemi vardır; ama bu süre genellikle bir ile üç hafta arasında değişir. Kuluçka döneminde hastalık belirtileri başlamadığı için çocuk hasta olduğunun farkına varmaz. Dolayısıyla normal yaşantısını sürdü­rür ve vücudundaki mikropları başkalarına da bulaştırarak hastalığı ailesine ve okul arkadaşlarına kolayca yayabilir. Böylece hastalık kısa sürede bir salgına dönüşebilir.

Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Mikroplardan ileri gelen hemen bütün hastalıkların ortak belirtileri ateş, yorgunluk ya da halsizlik ve vücudun bazı bölgelerindeki, özellikle boyundaki lenf bezlerinin şişmesidir. Bulaşıcı çocuk hastalıklarının çoğunda bu genel belirtilerin yanı sıra deride kırmızı leke ya da kabarcıklar belirir; “döküntü” denen bu özgün belirtiler hastalığın sıradan bir soğuk algınlığı ya da griple karıştırılması olasılığını ortadan kaldırarak tanısını kolaylaştırır.

    Suçiçeği, kızamık, kızamıkçık ve kabakulak virüslerden ileri gelen hastalıklardır. Mikroplara karşı geliştirilen ilaçların hemen hiçbirisi virüsler üzerinde yeterince etkili olmadığından, bu hastalıklarda en iyi tedavi çocuğun dinlenmesini sağlamaktır. Böylece vücut güçsüz düşmeyerek virüsleri doğal savunma yoluyla etkisiz duruma getirebilir.

    Buna karşılık boğmaca ve difteri gibi bakteri hastalıklarında antibiyotikler vücudun mikropları yenmesinde etkili olabilir. Bu tür ilaçlar hastalığı birden sona erdiremez, ama ateşi düşürmeye ve ağrıları hafifletm eye yardımcı olabilir. Çocuk kendini yatacak kadar halsiz ve yorgun hissetm iyorsa bütün gün yatması için zorlamaya gerek yoktur. Ayrıca kızamık gibi bazı hastalıklarda parlak ışığın gözlere zarar verdiğine inanılır. Oysa bu doğru değildir; çocuk ışıktan rahatsız olmadığı sürece karanlık bir odada yatmaya zorlanm am alıdır. Aynı biçimde, doktor özel bir beslenme rejimi önermedikçe, çocuğu aç bırakmanın ya da güçlenmesi için aşırı beslemenin hiçbir anlamı yoktur. Çocuk iştahı olup olmadığına ve ne kadar yiyeceğine kendisi karar verebilir. Gene de vücudun su kaybını ön­lemek için, mideyi yormayan hafif meyve suları ve çorba gibi sıvı yiyeceklere ağırlık vermek en iyisidir.

Tehlike Belirtileri

Eğer çocuk çok küçükse ya da başka bir hastalık nedeniyle vücudu zaten zayıf düşmüşse bazen hafif bir hastalık ağır ve ciddi bir hastalığa dönüşebilir. Çocuğun sürekli olarak derin bir uykuya dalması, şiddetli baş ya da kulak ağrısı, “havale” denen çırpınma nöbetleri geçirerek bilincini yitirmesi birer tehlike belirtisidir. Bu belirtilerden herhangi biri görüldüğünde hemen bir doktor çağırmak gerekir.

Hastalığın Bulaşmasını Engellemek

Ailedeki çocuklardan biri hastalandığında hastalığın kardeşlerine de bulaşmaması için çocuğu ayrı bir odada bakıma almak gerekir. Ama hastalık henüz kuluçka dönem indeyken de kardeşlerine ya da okuldaki arkadaşlarına bulaşabileceği için, hasta çocuğu yalıtmak herzaman etkili olmayabilir. Gene de bulaşmayı önlemek için, hastalık tümüyle geçinceye kadar çocuğun havlusunu ve yemek takımlarını ayırmakta yarar vardır. Özellikle suçiçeği virüsü daha yaşlı kişilerde çok ağrılı bir hastalık olan zonaya yol açabileceğinden, kızamıkçık virüsü ise anne karnındaki bebeğe zarar verebileceğinden bu hastalıklara yakalanan çocukları yaşlılardan ve gebe kadınlardan uzak tutmak gerekir.

Çocuk Hastalıkları Resimleri