Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Devletçilik

  • Okunma : 381

Devletçilik, Bir ekonomi politikası olan devletçilik en geniş anlamıyla devletin ülkenin ekonomik yaşamına yön vermesidir. Devlet bu politikasını genellikle temel sanayi dallarını kamulaştırarak ya da kurarak gerçekleş­tirir. Devlet yatırımlarını, öncelikle özel girişimcilerin yeterli sermayeye sahip olmadıkları ya da yeteri kadar kârlı görmedikleri için yatırım yapmadıkları alanlara yöneltir. Ayrıca bu politika içinde devlet gerek gördüğünde özel girişimcilerce gerçekleştirilen yatırımları da denetleyebilir. Devletin belirlediği ekonomik politika belli yılları içeren planlarla yaşama geçirilir. Bu planlar devletin doğrudan yapacağı yatırımları içerdiği gibi gerektiğinde özel girişimcilerin ekonomik etkinliklerine de sınırlar koyabilir.

    Türkiye’de devletçilik uygulamaları 1932 yılında başlamıştır. Devletçilik politikası 1937’de anayasada yapılan bir değişiklikle anayasa maddesi haline getirilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ekonomik ilkesi olmuştur. Kurtuluş Savaşı sonrası genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal kalkınma için uyguladığı ekonomik politikaların başarıya ulaşamaması devletçilik politikasının seçilmesinin önemli nedenlerinden biridir. Ayrıca 1929-30 yılları arasında dünyada yaşanan büyük ekonomik bunalım da devletin ekonominin bazı alanlarına karışmasını zorunlu kılmaktaydı.

    Türkiye’de uygulanan devletçiliğin ana doğrultusu devletin temel altyapı ve sanayi kuruluşlarının yapımını doğrudan üstlenmesi biçimindeydi. Devlet özel girişimcilere güçleninceye kadar öncülük edecek, onların gelişmesine yardımcı olacaktı. Bu bağlamda hazırlanan beş yıllık planlarla devlet çeşitli kamulaştırmalara ve yatırımlara girişti. 1935’te kurulan Etibank, Maden Tetkik Aram a Enstitüsü gibi işletme ve kurumlarla madenciliğe el attı. Tarımsal üretimi geliştirmek amacıyla Devlet Üretme Çiftlikleri, Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkiye Zirai Donatım Kurumu kuruldu. 1938 yılına gelindiğinde Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) adı verilen bu tür işletmelerin sayısı oldukça artmıştı.

    II. Dünya Savaşı yıllarında ordunun asker sayısı da artırılmıştı. Devlet bu yıllarda ortaya çıkan yeni sorunları çözebilmek için ekonomiye müdahalesini artırarak birtakım kısıtlayıcı ve sınırlayıcı önlemler aldı.

    Savaş süresince yaşanan bu sıkıntılar devletçilik politikasına karşı bir tepkinin doğmasına yol açmıştı. 1950’den sonra ekonomi üzerinde devletin yönlendirici tutumu hafifletildiyse de sürdürüldü. 1980’lerde ise devlet, yatırımlarım büyük ölçüde altyapı alanıyla sınırlamıştır.