Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Gazate ve Gazetecilik

  • Okunma : 399
Gazate ve Gazetecilik Resim

Gazete yazı ve fotoğraf kullanarak halka güncel olaylara ilişkin haber ve bilgi verir. Genellikle günlük ya da haftalık olarak düzenli aralıklarla yayımlanan gazetelerde, haberlerin ardında yer alan toplumsal eğilimler ve siyasal gelişmelerle ilgili yorumlar da bulunur. Ek olarak hava durumu, borsa fiyatları, televizyon yayın programları gibi yararlı bilgilere de yer verilir. İnsanlar okuyacakları gazeteyi seçerken, eğilimlerine ve meraklarına göre, köşe yazılarına, gezi ve modaya ilişkin bilgilere, karikatür ve çizgi romanlara, bulmacalara, bahçecilik ve ev işlerine yönelik pratik bilgilere, sahne dünyasından haber ve dedikodulara, satranç ve yıldız falı köşelerine bakarak karar verirler.

    Gazete, radyo, televizyon ve dergiler hep birlikte kitle iletişim araçlarını oluştururlar. Bunları tanımlamak için günümüzde medya terimi de kullanılmaya başlanmıştır. Gazete ve dergilerin içinde yer aldığı basılı kitle iletişim araçlarının bir başka adı da basın'dır.

    Bir gazetenin hazırlanmasında ve çıkarılmasında görev alan kişilere gazeteci adı verilir. Gazetelerin asıl görevi olan haber toplama ve bildirme işine ise muhabirlik denir.

Gazete Çeşitleri

Gazeteler habere iki değişik yoldan yaklaşır. Haberciliğe daha ciddi yaklaşan gazeteler okuyucularına dünyada olup bitenlere ilişkin olabildiğince fazla ve doğru bilgi vermek amacındadır. Magazin haberciliği diyebileceğimiz ikinci tür habercilik anlayışında ise haberlerin eğlendirici yönü ön plana çıkarılır ve öyküleştirilerek sunulur. Magazin haberciliği yapan gazeteler bol fotoğraf kullanır ve ilk bakışta dikkat çekecek, heyecan uyandırmayı amaçlayan başlıklar atar. Birçok gazete ise bu anlayıştan birini seçmek yerine, iki yaklaşımdan da yararlanır.

    Gazeteleri tanımlarken başka ölçütler de kullanılabilir: Örneğin, yayımlandığı saate göre sabah gazetesi, akşam gazetesi ya da yayımlandığı sıklığa göre günlük gazete, haftalık gazete gibi ayrımlar yapılır. Ayrıca gazeteler, yerel, ulusal ya da uluslararası gazete gibi, dağıtımının yapıldığı alana göre de tanımlanabilir. Genel olaylarla ilgili haber ve bilgi veren gazetelerin yanı sıra yalnızca belirli kesimleri ilgilendiren özel bazı konulardaki haber ve makalelerin bulunduğu gazeteler de vardır. Spor, din ya da ekonomik konuları işleyen gazeteler bunlara örnektir.

    Yabancı dildeki gazeteler genellikle azınlıklar için çıkarılır. Bu çeşit gazeteler seslendiği okur kitlesini ilgilendirecek özel haberlere olduğu kadar, genel olaylara ilişkin haber ve yazılara da yer verir. Yasadışı gazeteler genellikle yönetime karşı olan gruplarca çıkarılır. Alternatif gazeteler ise toplumda geçerli davranış kalıplarına ters düşen ve gelenekleri yadsıyan bir yaşam biçimini benimseyen grup ve insanlara seslenir.

    Okullar, üniversiteler ve başka bazı kuruluş ve kurumlar bu özel grupların gereksinimlerine ve ilgi alanlarına yönelik gazeteler çıkarırlar.

    19. yüzyılda yayımlanan ilk bağımsız gazeteler okuryazarlığın yaygınlaşması, insan hakları ve demokratik özgürlüklerin halka benimsetilmesi amacıyla çıkıyordu. Gazetelerin bir bölümü bugün de insanlığı ilgilendiren konularda kamuoyu yaratmak, yani okurların dikkatini belli bir konuya çekmek amacı güder. Bu, idam cezasının kaldırılması için olduğu gibi, belli bir bölgedeki ormanların yok edilmesini önlemek için de olabilir.

Gazeteler Nasıl Para Kazanır?

Gazeteyi alırken ödediğiniz para gazetenin gerçek değerinin altındadır. Üzerindeki fiyat genellikle gazetenin basıldığı kâğıdın maliyetini bile karşılamaz. Gazeteler asıl gelirlerini ilan ve reklamlardan elde eder. Bu nedenle reklam bölümleri gazetelerin en fazla çalışan ve yaşamsal önemi olan bölümlerinden biridir. Büyük gazetelerde reklam bölümü kendi içinde daha küçük bölümlere ayrılabilir. Bu bölümlerden biri küçük ilanlara, öteki daha büyük yerel reklamlara ayrılmıştır. Bir başka bölüm ise birçok gazete ve dergiye birden reklam veren ulusal ya da uluslararası şirketlere hizmet eder. Küçük gazetelerde ise bütün reklamlarla tek bir kişi ilgilenebilir.

Günümüz Gazetelerinin Yayın Planlaması

Gazetelerin yayımlanan her yeni sayısına baskı denir. İlk baskıda yer alabilecek bazı haberler daha önceden tasarlanabilir. Örneğin, seçimler, spor karşılaşmaları gibi olayların tarihleri bellidir. Muhabirler bu tür olayları izlemek üzere daha önceden görevlendirilebilirler.

    Banka soygunu ya da uçak kazası gibi olaylar ise önceden bilinemez. Bunlara “ani haberler” denir. Böyle haberlerde muhabirler hemen olayla ilgili yere gönderilir.

    Gazete yönetmenlerinin görevi olaylardan anında haberdar olmak ve gelişmelerin baskı anına kadar gazeteye girmesini sağlamaktır. Gazeteciler, her gazete çıkarılışında iki büyük sıkıntı yaşarlar. Bunlardan biri zamanın kısıtlılığı, öbürü ise rakip gazeteler ile olan yarıştır. Gazeteler her gün belirli bir zamanda satışa hazır olur. Bunun için de yazıların yazılması, sayfaların hazırlanması, basımı biten gazetelerin dağıtılması belli süreler içerisinde tamamlanır. Muhabirler ellerindeki haberlerin gazeteye girebilmesi için kendilerine verilen bu zaman sınırı içinde hareket ederler. Eğer bir gazete baskıya girdiği anda olay henüz sonuçlanmamışsa daha sonraki gelişmeler ikinci baskıya yetiştirilir. Eğer başka gazeteler önemli haberleri ilk olarak basmayı başarıyor ya da çok daha iyi bilgi toplayabiliyorsa, yavaş hareket edenler haberi “atlamış” sayılır. Bu yarışta önde giden gazetenin okuyucu sayısı da artar.

Yönetim Toplantısı

Gazetelerde çalışma, her gün belirli bir saatte yapılan yönetim toplantısı ile başlar. Bu toplantıda gazetenin tüm içeriğinden sorumlu olan genel yayın yönetmeni, günlük yazılardan sorumlu yazı işleri müdürü ve öteki bölüm yöneticileri ile bir araya gelir. Bunlar, iç ve dış haberlerden, resim ya da görsel düzenlemeden, ekonomi ve spor bölümlerinden sorumlu kimselerdir. Bu toplantıda günün haberleri tartışılır ve o gün gazeteye girecek haberler konusunda ortak bir görüşe varılır. Günün başyazısı da bu toplantıda kararlaştırılabilir.

    Başyazıyı genel yayın yönetmeninin kendisi ya da bu konuda uzmanlaşmış bir kişi yazar. Her gazetenin belirli bir düşünce ve amacı vardır. Bu düşünce ve amaçlar kendini gazetenin başyazısında gösterir.

    Yazı işleri müdürü toplantı sırasında, gazete okurlarını ilgilendiren bazı olaylar, insanlar ya da konulara ilişkin gazete dışından gönderilen yazı ve araştırmaları inceleyen kimse ile de görüşür. O gün yayımlanacak sayıda yer alacak uygun yazıları seçer ve daha sonrakileri tartışırlar. Yönetim toplantısı ile gazetenin baskıya gireceği zaman arasındaki süre çok uzun değildir. Toplantının sonunda haberler ve yazılar hızla bir araya getirilerek günün baskısı hazırlanmaya başlanır.

Haberlerin Hazırlanması

Bir gazetedeki muhabirler genellikle haber odası denen büyük bir odada hep birlikte çalışırlar. Muhabirlerin çalışmaları HABERCİLİK maddesinde anlatılmıştır.

    Bir gazetede çalışan muhabirlerin sayısı o gazetenin parasal kaynaklarına ve gazetenin büyüklüğüne bağlıdır. Küçük bir alana seslenen yerel gazeteler az sayıda muhabir ile yetinebilir. Büyük kentlerde yayımlanan, bölge ya da ülke çapında dağıtılan gazetelerde ise çok sayıda muhabir çalışır. Bu gazeteler ülkenin öbür kentlerinde ve hatta ülke dışında muhabirler bulundurur. Gazete dışındaki bir muhabirin haberini geçmek için kullandığı klasik yöntem gazetedeki görevli arkadaşlarından birini telefonla aramaktır. Muhabirin geçtiği haberler, haber odasında bulunanlarca düzeltilerek daktilo edilir ve yayıma hazır duruma getirilir. Günümüzde iletişim teknolojisinin getirdiği olanaklarla haberleri gazeteye iletmede daha farklı yöntemler de kullanılabilmektedir. Bu iş için genellikle bilgisayarlardan yararlanılır. Taşınabilir haberleşme terminalleri kullanan muhabirler, haberlerini doğrudan ekrana yazarak gerekli düzeltmeleri yaptıktan sonra bir telefon ya da uydu kanalıyla gazetedeki ana bilgisayara gönderebilirler.

    Birçok gazete, muhabirlerinin getirdiği haberlere ek olarak bir ya da daha fazla sayıda uluslararası haber ajansına abonedir ve bu ajansların ilettiği haberlerden de yararlanır.

    Uluslararası haber ajansları, dünyanın çeşitli yerlerinde görev yapan muhabirlerinden gelen haberleri ve bilgileri toplayarak, abonelerine sürekli haber iletirler. Abone gazeteler bu haberlerden istediklerini kullanmakta ya da kendi kaynaklarına güvenmekte özgürdür.

    Gazeteler aynı zamanda ülke haberlerini derleyen ulusal haber ajansları ile bilim ya da ekonomi gibi özel konularda uzmanlaşmış ajanslara da abone olabilir.

    Ajanslar haberlerini teleks aracılığı ile gazetelere gönderebilir ya da bilgisayar ağından yararlanarak doğrudan doğruya gazetelerdeki bilgisayarlara girebilir. Görevli muhabirlerin gönderdikleri haberler ile ajanstan gelen haberler haber odasındaki bilgisayar ekranından okunabilir.

    Bazı haber ajanslarının fotoğraf servisleri de vardır. Bu servisler, gazetelere kendi muhabirlerinin gönderdiği fotoğrafların yanı sıra dünyadan ilginç bazı fotoğrafları da kullanabilme olanağı sağlar.

    ABD gibi bazı ülkelerde dizi yazıları, çizgi romanları, makaleleri, tanınmış yazarların köşe yazılarını ve benzeri ürünleri gazetelere pazarlayan ajanslar da vardır.

Sayfa Düzeni

Haberlerin ya da yazıların derlenmesi ve sayfaya uyarlanması görevini üstlenmiş olan kişilere genellikle sayfa sekreteri adı verilir. Sayfa sekreterleri de yönetim toplantısına katılırlar ve genel yayın yönetmeninin haberler ve öbür yazıların yansıtılması konusundaki düşüncelerini öğrenirler. Sayfa sekreterleri veonunla birlikte çalışan görevliler muhabirlerin yazdıkları haberleri bilgisayardan alır, son düzeltmelerini yapar ve son biçimini verirler.

    Gazetelerin sayfa düzenleri bazı genel kurallara bağlıdır. En önemli haberler gazetenin baş sayfasında yer alır. Öbür sayfalardaki bazı makaleler, köşe yazıları, çizgi romanlar ve hava durumu türünden haberler okuyucunun kolayca bulması için her zaman aynı yere yerleştirilir. Eski basım tekniklerinin geçerli olduğu, harflerin kurşundan dökülüp gazete sayfalarının elle düzenlendiği dönemlerde sayfa yapmak büyük bir ustalık işiydi. Oysa günümüzde sayfalar bilgisayar ile düzenlenmeye başladığından beri bu işlem çok kolaylaştı. Sayfaya girecek bütün yazılar bilgisayar ekranında görüldüğü için beğenilmezse değiştirilerek kolayca yeniden düzenlenebilir ve bütün bu işlemler yalnızca klavyenin tuşlarına dokunarak gerçekleştirilir. Bilgisayarın yardımıyla fotoğrafların ya da grafik çalışmaların boyutları kolayca küçültülüp büyültülerek sayfaya oturtulabilir.

    Genel yayın yönetmeni ve yazı işleri müdürü yazılar ve fotoğrafların olabilecek en iyi biçimde yerleştiğine inandıkları zaman sayfa bağlanmış ve baskıya hazırlanmış olur.

Basım ve Teknoloji

Birçok gazete saatte on binlerce gazete basabilen rotatif baskı makineleri ile basılır. Baskıda kullanılan kalıplan hazırlamanın başlıca iki yöntemi vardır. Artık terk edilmeye başlanan eski yöntemde, kalıplar linotip makinelerinde, harflerin kurşun alaşımından dökülerek satırlar biçiminde dizilmesiyle hazırlanır.

    Yeni yöntemlerde ise basımı yapılacak malzemenin filmleri alınır. Kimyasal bazı işlemlerden geçirilen bu filmlerden baskı kalıpları hazırlanır.

    Muhabirlerin ilettiği ve terminaller aracılığı ile doğrudan gazetenin ana bilgisayarına giren haberler, burada sayısal kodlar biçiminde depolanır. Gazetede yer alacak yazılar insan eli değmeksizin, bilgisayardan fotodizgi (elektrodizgi) makinelerine aktanlarak filme çekilebilir. Günümüzde bu filmden baskı kalıbı hazırlanması da otomatik makinelerde yapılabilmektedir. Elektronik tarama ile renkli fotoğraf ve resimlerin renk ayrımını yapabilen laserin ortaya çıkışıyla maliyetler düşmüş ve gazeteler sayfalarında daha fazla renk kullanma olanağına kavuşmuştur.

    Teknolojinin sağladığı olanaklar yurt çapında yayımlanan gazetelerin dağıtımında da yardımcı oldu. Baskı için hazırlanmış sayfaların tıpkıbasımları, faksimile kullanılarak uydu ya da yer hatları aracılığıyla ülkenin çeşitli yerlerine gönderilebilmekte ve gazetenin aynı anda birden çok yerde basılması sağlanabilmektedir. Bu büyük teknolojik değişimler gazetenin hazırlanmasından basılmasına kadar geçen birçok aşamada eskiden insanların yaptığı çok sayıda işi ortadan kaldırmıştır.

Gazeteciliğin Kısa Tarihçesi

Tarihin bilinen ilk haber toplama ve dağıtma gazetesi Roma Senatosu’nca İÖ 59’da çıkarılan Acta diurna'dır. Bu gazeteden 2.000 dolayında kopya çıkarılarak Roma İmparatorluğu’nun her tarafına dağıtılır ve halka açık yerlere asılırdı. Okuma bilenler gazetedeki yazılan yüksek sesle okuyarak okuma bilmeyenlere duyururdu. Bu gazetelerde siyasal ve toplumsal olaylar, gladyatör dövüşlerinin sonuçları gibi halkın ilgisini çeken konulara yer verilirdi. Çin’de Tang hanedanı döneminde (İS 7. - 10. yüzyıllar) dağıtılmaya başlayan saray genelgesi de mandarinlerin başarıları konusunda haberlere yer verdiği için bu yönüyle bir gazete sayılabilir. Yüzyıllar boyunca haberler yalnızca kulaktan kulağa ya da elde yazılmış metinler aracılığıyla yayıldı. Çok yavaş iletilebilen bu haberlerin ulaşabildiği insan sayısı da çok azdı.

    15. yüzyılda baskı makinesinin bulunması gazete ve dergilerin hızla gelişmesine yol açtı. 16. yüzyılda Avrupa’da savaşlara tanıklık etmiş kimselerin birinci elden aktardığı birkaç sayfalık savaş haberleri yayımlandı. Düzenli yayımlanan ilk gazeteler ise 17. yüzyılın başlarında Alman kentlerinde ve Belçika’nın Anvers kentinde basıldı.

    O günlerde gazetecilik tümüyle devlet denetimindeydi. Yönetimdeki yetkililer kendi uygulamalarına ilişkin, işlerine gelmeyen yazıları sansür edebiliyor ve hatta yayını duyura biliyorlardı. Yayın yoluyla iftiraya karşı uygulanan yasaların getirdiği cezaların ağırlığı, yayınların izne bağlı olması ve uygulanan sansür gazeteciliği oldukça zorlaştırıyordu.

    Zamanla, giderek artan sayıda insan okumayı öğrendi. 19. yüzyıldaki teknolojik gelişmeler sonunda gazetelerin baskı ve dağıtımı hızlandı. Bu da gazete ve dergiler arasında daha geniş bir okuyucu kitlesine sahip olmak için büyük bir rekabetin doğmasına yol açtı. Gazeteler tiraj adı verilen baskı sayısını artırmak çabasıyla yarışa girişti. Telgraf, telefon, radyo, film ve televizyon gibi yeni buluşlarla iletişim teknolojisi daha da gelişti. 20. yüzyılın ikinci yarısında ise bilgisayar, laser yazıcılan ve fotoğraf aygıtlannın kullanılmasıyla ortaya çıkan elektronik habercilik, haberlerin toplanması ve iletilmesinde önemli değişikliklere yol açtı.

    20. yüzyılın sonlarında gazete sahiplerinin niteliklerinde de bir değişme görüldü. Daha önceleri gazeteler genellikle varlıklı ailelerin elindeydi. Zamanla gittikçe artan oranda bu gazetelerin holdinglerce satın alındığı gözlendi. Bu holdingler gazetelerden başka bazı radyo ve televizyon istasyonlarını da ellerinde bulundururarak, haber toplamanın ve teknolojinin gerektirdiği yüksek maliyeti dengelemiş oluyordu. Bu grup içerisindeki her yayın organının haber ve fotoğraf toplamada aynı muhabirler ve fotoğrafçılardan yararlanması tekdüze ve sağlıklı rekabetten uzak bir haberciliğin doğacağını, dolayısıyla aşağı yukarı birbirine benzer haber ve yorumlar içeren gazetelerin ortaya çıkacağını akla getirmektedir. Bu gelişme, gazetelerin iletişim özgürlüğünü tehlikeye düşüreceği korkusunu doğurmuştur. Nitekim bugün üç kıtada yayıncılık yapan ve “basın kralı” olarak nitelenen Rupert Murdoch gazeteciliğe, Avustralya’da sahip olduğu iki gazetede seks ve cinayet haberleri yayımlamakla başlamış, daha sonra ABD ve İngiltere’de satın aldığı gazetelerce de aynı türden haberlere ağırlık vermiştir. Çok geçmeden saygınlık kazanmış gazeteleri de ele geçirmiş, kamuoyunu piyangolarla ve duygu sömüren haberlerle oyalamakta başarılı olmuştur. Murdoch sayısız gazeteden başka, radyo ve televizyon istasyonlarının, video, film ve plak şirketlerinin de sahibidir.

Türkiye'de Gazete ve Gazetecilik

Türkçe ilk gazete 1828’de Kahire’de yayımlanmaya başlayan Vekâyi-i Mısriye'dir. Bugünkü Türkiye sınırları içinde çıkmış ilk Türkçe gazete ise 1831 ’de yayımlanan Takvim-i VekâyVdir. Takvim-i Vekâyi, II. Mahmud’un isteği üzerine çıkarılmıştı ve devletin resmi sözcülüğünü yapıyordu. Kısa bir süre sonra, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki azınlıkların dillerinde, örneğin Arapça, Farsça, Rumca, Ermenice, Bulgarca, Fransızca olarak da basıldı. 1840’ta yayımlanmaya başlayan Ceride-i Havadis de yarı resmi bir gazeteydi.

    Özel girişimce çıkarılan ilk gazete Tercüman-ı Ahval'dir. 1860’ta Şinasi ve Agâh Efendi yönetiminde yayımlandı. Tercüman-ı Ahval'in yayma başlamasından iki yıl sonra, Osmanlı yönetiminde yenileşmeyi savunan Yeni Osmanlılar hareketinin önderlerinden Şinasi Tasvir-i Efkâr gazetesini çıkardı. Gazetenin yayımını daha sonraları Namık Kemal ve Recaizade Ekrem sürdürdü. 1867’de Ali Süavi, yönetimi sert bir biçimde eleştiren Muhbir gazetesini yayımladı. Ali Suavi’nin yönetimin baskısı sonucu Avrupa’ya gitmesinden sonra Muhbir gazetesi Londra’da yayımlanmaya başladı ve yurtdışında Türkçe yayımlanan ilk gazete oldu. Bu dönemde Osmanlı topraklarında yabancı dilde çok sayıda gazete basılıyordu. Ayrıca yalnız çocuklar için 1869’da Mümeyyiz adlı bir gazete yayımlanmaya başlamıştı.

    II. Abdülhamid’in baskıcı yönetimi döneminde (1876-1908) basma uygulanan sıkı sansür yüzünden gazetelerin sayısında azalma oldu. II. Meşrutiyet’le (1908) birlikte gazetecilik büyük ölçüde canlandı. 1908-09 yıllarında ülkede yayımlanan günlük gazetelerin sayısı 200’ü aştı. Ama İttihat ve Terakki’nin yönetime el koyduğu 1913’ten sonra uyguladığı baskılar yüzünden gazete sayısı yeniden hızla düştü. Kurtuluş Savaşı öncesi ve savaş döneminde İstanbul’da çıkan gazeteler ikiye ayrıldı. Peyam-ı Sabah, Alemdar, İstanbul gazeteleri padişahı desteklerken, Akşam, Vakit, Yeni gün, İleri ise Ankara hükümetinin yanında yer aldı. Mustafa Kemal bu dönemde ilk olarak Sivas’ta İrade-i Milliye gazetesinin çıkarılmasına ön ayak oldu. Bu gazete daha sonra yayımını Ankara’da Hâkimiyet-i Milliye adıyla sürdürdü.

    Cumhuriyet döneminde yeni çıkanların yanı sıra, eski gazetelerin birçoğu da varlığını sürdürdü. 1924’te Yunus Nadi tarafından kurulan Cumhuriyet gazetesi günümüzde de yayımlanıyor ve Cumhuriyet tarihinin en uzun süreden beri yayımlanan gazetesi olma özelliğini taşıyor. 1935’te ülkede 38’i günlük olmak üzere 116 gazete basılıyordu. Cumhuriyet döneminde çocuklar için ilk kez 1938’de Çocuk Gazetesi çıkarıldı. Ama bu gazete uzun ömürlü olmadı ve beşinci sayıdan sonra kapandı.

    1946’da çok partili siyasal yaşama geçişle birlikte basında da bir canlanma görüldü. Ne var ki, Demokrat Parti dönemi (1950-60) basın için yeni kısıtlamaların getirildiği, gazetecilere sert cezaların uygulandığı yıllar oldu. 1960 sonrasında gazeteler gelişen demokratik yaşamın vazgeçilmez bir öğesi olma yolunda önemli adımlar attı. Ama basın özgürlüğü askeri müdahaleler dönemlerinde çeşitli kısıntılara uğradı.

    1970’lerde gazetecilik alanında önemli teknik gelişmeler görüldü. Ülke çapında yayımlanan birçok gazete renkli ofset basıma geçti. Renkli, resimli magazin ekleri veren gazeteler yaygınlaştı. Özellikle 1980 sonrasında “boyalı basın” da denen bulvar gazetelerinin tirajında büyük artışlar görüldü. Gene bu yıllarda Türk basınında tekelleşmeye doğru bir gidiş başladı. Bugün günlük basının yüzde 85’i üç büyük sermaye grubunun elinde bulunmaktadır. Türkiye’de günlük basının tirajı yaklaşık 3 milyondur. 1989’da Türkiye’de yayımlanan günlük gazetelerden tirajı 100 bini aşanlar şunlardır: Hürriyet, Sabah, Günaydın, Bugün, Milliyet, Tan, Türkiye, Cumhuriyet, Gazete ve Tercüman. Ayrıca İzmir’de yayımlanan Yeni Asır da 40 binin üzerindeki tirajıyla ülkenin en büyük yerel gazetesidir.

    İlk Türk gazetelerinin yayımlandığı 19. yüzyılda gazetecilik daha çok yazarların, edebiyatçıların, devlet adamlarının sürdürdüğü bir işti. Gazeteciler bu mesleği bir eğitimden geçerek değil, usta-çırak ilişkisi içinde öğrenirlerdi. Bu durum Cumhuriyet döneminde de ilk gazetecilik okulunun açıldığı 1948’e kadar sürdü. 1948’de lise düzeyinde açılan ilk özel gazetecilik okulunu 1950’de İstanbul Üniversitesi’nde kurulan Gazetecilik Enstitüsü izledi. Daha sonra, 1965’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne bağlı Basın-Yayın Yüksekokulu kuruldu. Bunlardan başka İzmir, İstanbul ve Ankara’da özel gazetecilik yüksekokulları da açıldı. Ne var ki, 1971’de özel yüksekokulların devletleştirilmesiyle bu okullar eğitim alanından çekildiler. Bugün İstanbul, Ankara, Ege ve Marmara üniversitelerine bağlı basın ve yayın yüksekokullarında gazetecilik eğitimi yapılmaktadır.

Gazate ve Gazetecilik Resimleri