İkiz
Aynı anneden tek bir gebelikte doğan iki kardeşe ikiz denir. İnsanlarda her gebelikte normal olarak tek bir çocuk doğar; ikiz doğum oranı yaklaşık 80’de 1, üçüz, dördüz ya da beşiz doğum olasılığı ise çok daha düşüktür. Bunun nedenini anlayabilmek için bebeğin nasıl dünyaya geldiğini bilmek gerekir. ÜREME maddesinde ayrıntılarıyla anlatıldığı gibi, bebeğin yaşamı babanın sperma hücresinin annenin yumurta hücresini döllemesiyle başlar. Bu döllenmiş yumurta annenin dölyatağının (rahminin) duvarına yerleşir ve gerekli besin maddeleri ile oksijeni etene denen özel bir organ aracılığıyla annesinden alarak doğacağı ana kadar burada gelişir.
Kadınlarda yumurta hücresi yapan iki yumurtalık vardır. Ama bunlardan biri bir ay, öbürü öbür ay olmak üzere her biri sırayla birer yumurta hücresi üretir. Bu nedenle, erkeğin kadının dölyoluna bıraktığı milyonlarca sperma hücresine karşılık her ay yalnızca bir tek yumurta hücresi döllenebilir. Zigot denen bu döllenmiş yumurta önce ikiye, sonra dörde, sonra sekize bölünerek hızla çoğalır ve milyonlarca hücreden oluşan bir embriyona dönüşür.
Ama bazen bilinmeyen nedenlerle bu hücre yumağı gelişiminin çok erken bir aşamasında iki eşit parçaya ayrılabilir. Böylece parçalardan her biri kendi kendine gelişmesini sürdürür ve sonuçta iki ayrı embriyon oluşur. Döllenmiş tek bir yumurtadan geliştikleri için bütün genleri aynı olan bu tek yumurta ikizleri (ya da morıozigot ikizler) birbirine ayırt edilemeyecek kadar benzeyen gerçek ikizlerdir. İkisi de mutlaka aynı cinstendir, yani her ikisi de erkek ya da her ikisi de kızdır ve yalnız dış görünümleri değil, kan gruplarına varıncaya kadar kalıtımla aktarılan bütün özellikleri özdeştir. Yalnız çok değişik çevrelerde yetişirlerse bazı özellikleri zamanla değişebilir; örneğin ikizlerden biri iyi beslenemezse öbüründen daha kısa olabilir.
Çok ender durumlarda, bölünen embriyonun iki parçası birbirinden tam olarak ayrılamaz. Bu parçaların her birinden genellikle eksiksiz bir bebek gelişir, ama iki bebek başlarından ya da gövdelerinin alt bölümlerinden birbirine yapışıktır. Yapışık ikizler denen bu özel durumun bilinen ilk örneği, 19.yüzyılda yaşamış olan ünlü Siyamlı ikizlerdir. Çang ve Eng adındaki bu iki yapışık kardeş birbirinden ayrılmadan büyümüş, evlenmiş ve 60 yaşına kadar yaşamıştır. Oysa günümüzde, eğer ortak kullandıkları organlar yoksa, yani ikizlerden birinin bazı organları eksik değilse, doğumdan hemen sonra yapılan bir ameliyatla yapışık ikizler birbirinden ayrılabilmektedir.
Tek yumurta ikizlerinden çok daha sık karşılaşılan çift yumurta ikizleri (ya da dizigot ikizler) ise, annenin aynı anda ürettiği iki yumurta hücresinin iki ayrı spermayla döllenmesinden oluşur. Kalıtım yasalarına göre her yumurta hücresi annenin değişik genlerini, her sperma hücresi de babanın değişik genlerini taşıdığı için, bu döllenmiş yumurtaların genetik yapısı da birbirinden farklı olacaktır. Döllenmiş yumurtalardan her biri dölyatağının duvarında ayrı bir yere yerleşir, iki ayrı eteneden beslenir ve gelişmesini birbirinden bağımsız sürdürdüğü için iki ayrı bebek oluşur. Bu bebekler de aynı anda doğarlar, ama cinsiyetleri farklı olabileceği gibi benzerlikleri de bütün kardeşlerde gözlenebilen sıradan bir benzerliğin ötesine geçmez.
Doğum sırasında ikizlerden önce biri, ondan birkaç dakika, hatta bazen saatler sonra öbürü dünyaya gelir. İnsanın yaşı gebeliğin başlangıcına göre değil doğum anına göre hesaplandığı için, ikizlerden biri yasalara göre öbüründen büyüktür.
Tek doğumla dünyaya gelen üç, dört ya da beş kardeş, yani üçüz, dördüz ve beşizler de birbirlerine çok benzeyebilir, hiç benzemeyebilir ya da aralarında benzeyen ve benzemeyen kardeşler bulunabilir. Bazı ailelerde kuşaklar boyunca ikiz doğuma, özellikle çift yumurta ikizliğine rastlandığı için bu ikizliğin kalıtsal bir özellik olduğu sanılmaktadır. Öte yandan, kısırlık tedavisinde kullanılan bazı ilaçların da dördüz ve beşiz doğum olasılığını artırdığı saptanmıştır.