Lüksemburg
Lüksemburg, Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biridir. Belçika ve Hollanda ile birlikte, Benelüks adı verilen ülkeler grubunu oluşturan Lüksemburg kuzey-güney doğrultusunda 82 km, doğu-batı doğrultusunda 56 km uzunluğundadır. Komşuları, batıda ve kuzeyde Belçika, doğuda Almanya,
güneyde ise Fransa’dır. Ormanlarla kaplı bir yayla olan Ardenler, Belçika’dan Lüksemburg’un kuzeyine doğru uzanır. Lorraine Yaylası’nın bir bölümünü içine alan Güney Lüksemburg ise tarıma elverişli bir bölgedir. Derin vadilerdeki akarsular, ülkenin Almanya ile sınırının bir kesimini oluşturan Moselle Irmağı’nda birleşir.
Ülkede Almanca’nın bir lehçesi olan Letzeburg konuşulur. Bunun dışında Fransızca ve Almanca yaygındır. Halkın hemen hemen tümünün Katolik olduğu ülkede tek büyük kent, başkent Lüksemburg’dur. Önce Romalılar daha sonra Franklar tarafından yüksek bir yayla üzerine kurulmuş, üç yanı sarp uçurumlarla çevrili sağlam bir kalenin çevresinde gelişen kentte gotik bir yapı olan tarihsel Nötre Dame Katedrali, St. Michael Kilisesi ve Grandüklük Sarayı vardır. Eski kent, aşağıdaki vadide kurulu olan yeni kente, dolambaçlı dar sokaklar ve merdivenlerle bağlanır.
Halkın yaklaşık dörtte biri çiftçilikle uğraşır. Çiftlikler daha çok ülkenin güney bölgesindedir. Başlıca ürünler buğday, arpa, çavdar, yulaf ve patatestir. Moselle vadisinde üzüm bağları vardır. Birçok çiftlikte inek ve domuz yetiştirilir. Bu küçük ülkede demir ve çelik üretimi tarım ürünlerinden daha önemlidir. Lüksemburg’un güneybatı köşesinde zengin demir cevheri yatakları vardır. Ülkenin en önemli sanayisi de demir ve çelik sanayisidir. İyi bir kara ve demiryolu ağı, ülkeyi Avrupa’nın öbür ülkelerine bağlar. Moselle Irmağı üzerinde mavnalarla taşımacılık yapılır. Başkent yakınında, Findel’deki işlek havalimanı, öbür Avrupa ülkeleriyle hava bağlantısını sağlar. Lüksemburg Radyosu’nun yayınları Avrupa’nın geniş bir bölümüne ulaşır.
Tarih
Bir zamanlar Kutsal Roma-Germen İmparatorluğuma bağlı bir bölge olan ve Belçika’nın bir bölümünü de içerdiği için bugünkünden daha büyük olan Lüksemburg, 1442’de Burgonya hanedanına bırakıldı. Sonraki yıllarda Avusturya, İspanya ve Fransa’nın egemenliğinde kalan ülke, Napolyon Bonapart döneminde bir Fransız ili oldu. 1815 Viyana Kongresi, Lüksemburg’u bir grandüklük olarak Hollanda Kralı I. Willem’e bıraktı. 1830’da Belçika’da Willem’e karşı ayaklanma başlayınca Lüksemburg’un büyük bölümü de ayaklanmaya katıldı. Fransa ve İngiltere’nin işe karışması sonucu 1831’de yeni bir düzenleme yapıldı ve Lüksemburg ikiye bölündü. Daha büyük olan bölüm Belçika’ya verilirken, günümüzdeki Lüksemburg topraklarını oluşturan daha küçük bölüm Willem’in yönetiminde kaldı.
1867’de yapılan Londra Antlaşması ile büyük Avrupa devletleri Lüksemburg Grandüklüğü’nün tarafsızlığını güvence altına aldılar. Buna göre, bir saldırıya uğrarsa Lüksemburg’u savunacaklardı. Gene de Lüksemburg her iki dünya savaşında da Alman işgaline uğradı. 1942’de Almanlar, halkın direnmesine İcarşın Lüksemburg’u Almanya’ya kattı. 1944’te Müttefik ordularının kurtardığı ülke yeniden bağımsızlığına kavuştu.
Lüksemburg 1945’ten başlayarak öbür Avrupa ülkeleriyle işbirliğini geliştirmek için büyük çaba gösterdi. NATO’nun üyesi ve Avrupa Topluluğu’nun (AT) kurucu üyesi oldu. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun merkezi de Lüksemburg kentindedir.
Lüksemburg’a İlişkin Bilgiler
Yüzölçümü: 2.586 km2.
Nüfus: 367.000 (1987).
Yönetim: Meşruti monarşi
Başkenti: Lüksemburg.
Doğal Yapı: Arden ormanlarıyla kaplı olan yaylanın bir bölümünü oluşturan ülke tepelik ve ormanlıktır. Başlıca akarsuları Moselle ve kollarından Sauer ırmaklarıdır.
Başlıca Ürünler: Yulaf, patates, buğday, üzüm, demir cevheri.
Dışarıya Satılan Başlıca Ürünler: Demir, çelik, dokuma, makine.
Önemli Kentler: Lüksemburg, Esch, Dudelange, Differdange.
Eğitim: 6-15 yaşları arasında zorunlu ve parasızdır.