Mahkeme
Mahkeme, yasalara uyulup uyulmadığı ve eğer yasalara karşı gelinmişse, buna neden olan kişi ya da kişilerin nasıl cezalandırılacağı konusunda kararların alındığı, ayrıca kişiler arasındaki hukuki uyuşmazlıkların çözüme bağlandığı yargı organıdır. Mahkeme tek yargıçlı olabileceği gibi, yargıçlardan ya da bir yargıç ve bir jürinin bileşiminden de oluşabilir.
Mahkemeler, insanların topluluklar halinde bir arada yaşamaya başlamalarıyla ortaya çıkmıştır. İlk dönemlerde bunlar, toplumun en deneyimli ve yaşlı üyelerinden oluşuyordu. Daha sonra bazı ülkelerde krallar mahkemelere başkanlık etmeye ve onları denetlemeye başladı. Kralların bütün bu uyuşmazlıkları izlemek için yeterli zaman ayırması olanaksızlaşınca, kendi yerlerine yargıçlar atadılar. Kilise hukuku, hak ve adalet hukuku gibi başka sistemlerin gelişimi de aynı döneme rastlamaktadır.
Hukuk Sistemleri.
Hemen hemen bütün ülkelerde kamu hukuku ile özel hukuk birbirlerinden ayrılır. Ceza hukuku kamu hukukunun bir parçasıdır. Ceza gerektiren bir olayda, suç işleyen kişinin eylemi bütün topluma karşı işlenmiş sayılır, savcı tarafından soruşturulur ve kamu davasına konu olur.
Özel hukuk sorunları, bir sözleşmenin kurallarına uymama örneğinde olduğu gibi, gerçek kişiler ya da şirketler gibi tüzel kişiler arasındaki uyuşmazlıklardır. Özel hukuk kişilik hakları, mülkiyet, evlenme, boşanma, miras gibi konulan kapsamaktadır.
İngiltere’de doğan bir hukuk sistemi olan örf ve âdet hukuku sistemi'nde, özel hukuk mahkemeleri ve ceza mahkemeleri arasındaki temel ayrım, ceza mahkemelerinde suçlanan kişinin jüri tarafından yargılanma hakkına sahip olmasıdır. Jüri, genellikle suçun işlendiği çevrede yaşamakta olan, suçlanan kişi ya da olayla hiçbir bağlantısı bulunmayan, belirli sayıda kişiden oluşur.
ABD’nin hukuk sistemi de İngiliz hukuk modelinden doğmuştur. ABD’de, Kanada ve Avustralya’da olduğu gibi, ayrı federal mahkemeler bulunur. İskoçya’nın ise Fransız hukuk sistemi ile benzerlikler taşıyarak gelişen kendi yasal sistemi ve mahkemeleri vardır.
Fransa ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde yürürlükte olan ve Kanada hukukunun da temellendiği hukuk sistemini, örf ve âdet hukukundan ayırt etmek amacıyla medeni hukuk sistemi olarak adlandırılır. Bu sistemde jüriye pek sık başvurulmaz. Burada tanıkların dinlenmesinde en önemli rol yargıca düşmektedir.
Adaletin ilkelerinden biri, adaletin yalnızca dağıtılmış olmaması, aynı zamanda dağıtmışının izlenebilir olmasıdır. Bu nedenle, kural olarak mahkemeler halka açıktır. Ne var ki, çocuklarla ilgili yargılamalarda, yargılama gizli olarak da yapılabilir. Ayrıca, devlet sırlarına ilişkin olaylarda da yargıcın gerekli görmesi halinde gizli duruşma yoluna gidilebilir. Duruşmaların yönetimi ve tarafların haklarını kullanmaları yasalarda belirlenen kurallara uygun olarak yargıç tarafından sağlanır. Yargıcın sözünü dinlememek, mahkemeye karşı çıkmak olarak değerlendirilir ve mahkemece cezalandırılabilir.
Dava ve Temyiz Mahkemeleri
Mahkemeler, dava ve temyiz mahkemeleri olarak ayrılır. Dava mahkemesi, olayın ilk olarak ele alındığı birinci derecede mahkemelerdir. Burada deliller toplanır ve tanıklar dinlenir. Her iki tarafı da temsil eden avukatlar savunmalarını yapar.
Bir özel hukuk davasında kaybeden taraf, ceza davasında suçlu bulunan kişi ya da savcılık, temyiz mahkemesine başvurabilir. Temyiz mahkemesinde genellikle deliller yeniden toplanmaz, ilk mahkemede karara bağlanan dosya incelenir ve kararın yasalara uygun olarak verilip verilmediği konusu kesin çözüme bağlanır. Alt mahkemenin kararlarını benimseyen kararlara onama, öbürlerine de bozma kararı denir. Bazı sistemlerde birden fazla temyiz katları bulunur.
Türkiye'de Mahkemeler
Türkiye’de mahkemeler adli, idari ve askeri olarak başlıca üç kümede toplanır. Adliye mahkemeleri ceza ve hukuk mahkemelerinden oluşur. Ceza mahkemeleri, ağır ceza, asliye ceza, sulh ceza ve devlet güvenlik mahkemelerini kapsar. Hukuk mahkemeleri, asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemelerinden oluşur. Adli yargının en üst derecesi, temyiz mahkemesi görevi yapan Yargıtay’dır.
İdari yargıda, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemeleri gibi yerel ve bölgesel mahkemeler ile bunların verdiği kararlar bakımından en üst denetim yeri olarak Danıştay yer alır. Danıştay bazı konularda ilk dava mahkemesi olarak da görev yapar, bu davaları kendisi görür. İdare mahkemelerinin görevi, idare ile birey arasındaki kamu hukukuyla ilgili hukuki uyuşmazlıkları çözmektir. Asker kişiliklerle ilgili idari davalara ise Askeri Yüksek İdare Mahkemesi bakar.
Askeri yargı, asker kişilerle ve bazı özel durumlarda da sivillerin işledikleri suçlarla ilgili ceza davalarına bakan askeri mahkemelerden oluşur. Savaş ya da sıkıyönetim durumunda “sıkıyönetim askeri mahkemeleri” de kurulabilir ya da devlet güvenlik mahkemeleri bu görevi üstlenir. Askeri mahkeme kararlarının temyiz yeri Askeri Yargıtay’dır.
1961’den beri Türkiye’de, yasaların, Türkiye Büyük Millet Meclisi içtüzüğünün ve kanun hükmündeki kararnamelerin anayasaya uygunluğunu denetlemekle görevli bir özel yüksek mahkeme olarak Anayasa Mahkemesi de vardır. Bu mahkeme bazı kişileri Yüce Divan sıfatıyla yargılama yetkisine de sahiptir.
Bir başka yüksek mahkeme olan Uyuşmazlık Mahkemesi de adli, idari ve askeri yargı kuralları arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin çözüme bağlar.
Türkiye'de adli ve idari yargıda görev yapan hakim ve savcıların atama, yükseltme gibi özlük işlerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bakar.
Başka Ülkelerde Mahkemeler
İngiltere'de, suçlanan kişinin ilk çıkarılacağı yer sulh mahkemesidir. Bunlar, bütün büyük kentlerdeki yerel mahkemelerdir. Bazı sulh mahkemeleri, duruşmayı tek olarak yürüten hukukçulardan, bazıları ise toplumda saygınlık ve güvenilirlikleriyle tanınmış, ama hukukçu olmayan kişilerden oluşur. Bunlar genellikle hukuksal yönden danışabilecekleri zabıt kâtipleriyle birlikte üçlü gruplar halinde duruşmayı yürütürler. Bütün öteki yargıçlar gibi sulh yargıcı da, İngiltere’de en yüksek adli yetkili olan Lordlar Kamarası başkanınca atanır. Sulh mahkemeleri, hafif suçlar ile özel hukuka ilişkin bazı olayları ele alır.
Ceza mahkemeleri, jürinin bulunduğu ve daha önemli olayların ele alındığı yüksek mahkemelerdir. Ülke “daireler” olarak adlandırılan değişik bölgelere bölünmüş ve her birine gezici yargıç olarak bilinen yargıçlar atanmıştır. Cinayet gibi önemli olaylarla ilgili davalara, büyük kentlerdeki yüksek mahkeme yargıçları bakar. Ceza mahkemesi ayrıca ceza davalarında, sulh ceza mahkemesi kararlarına yapılan itirazları da inceler.
Ceza mahkemesince mahkûm edilen kişi, kararın ya da hükmün temyizi için, temyiz mahkemesinin ceza bölümüne başvurabilir, ne var ki, bunun için öncelikle mahkemenin izni gereklidir.
İstinaf mahkemesi, yüksek mahkemenin en yüksek bölümüdür. Genellikle meslek yaşamında uzun yıllar deneyim sahibi olmuş üç yargıçtan oluşur. Bunlar sanığın aklanmasına karar verebilecekleri gibi, yeniden yargılama isteyebilir ya da verilmiş hükmü değiştirebilir.
Suçlanan kişi en son olarak Lordlar Kamarası’na başvurabilir. Lordlar Kamarası bu tür başvurular için özel olarak atadığı beş yargıçtan oluşan bir mahkeme kurar.
ABD , 50 ayrı eyaletten oluşan bir federasyon olduğundan, ülkede bir yanda federal mahkemeler, öbür yanda da eyalet mahkemeleri bulunmaktadır. Bu ikili sistem içinde, ABD Anayasası ile Federal Kongre yasaları ve ABD Yüksek Mahkemesi kararları ülkenin en üst düzeydeki hukukunu oluşturur.
Her bir eyaletin mahkeme sistemi eyalet anayasası tarafından belirlenir. Mahkemelerin adları ve yetkileri eyaletten eyalete farklılık gösterir. Her eyaletteki en yüksek mahkeme, eyalet yüksek mahkemesidir. Bu mahkeme eyalet yasama meclisinden geçen yasaların anayasaya uygunluğunu denetlemenin yanı sıra, ilk mahkeme kararlarını yasalara uygun bulmayan kişilerin başvurularını da en son temyiz yeri olarak inceler. Eyalet istinaf mahkemeleri daha alt mahkemelerden gelen temyiz başvurularını inceler. Eyalet mahkemesi yargıçları halk tarafından seçilir.
Federal mahkemeler, ele aldıkları olaylarla ilgili olarak, eyalet yasalanndan çok, federal yasaları uygular. Eyaletler arasındaki uyuşmazlıklar,, yabancı ülkelerle ilişkiler ve yurttaşlık gibi sorunları düzenler.
Federal sistem içinde ABD, 11 yargı dairesine ayrılmıştır. Bunlar da alt bölgelere ayrılır. Gerek ceza hukukuna, gerek özel hukuka ilişkin yargılamalara bölge mahkemelerinde başlanır. Bölge mahkemesi kararlarına karşı yapılan temyiz başvuruları istinaf mahkemelerinde incelenir. Son olarak da ABD’deki en yüksek mahkeme olan anayasa mahkemesine temyiz başvurusu yapılabilir. Bu mahkeme, bir başyargıcın başkanlığında dokuz yargıçtan oluşmaktadır.
Federal düzeydeki bütün yargıçlar, ABD Senatosu’nun onayı ile ABD başkanı tarafından atanır. Federal yüksek mahkeme kararlarına karşı çıkılamaz, ama devlet başkanı bir mahkûmun suçunu bağışlayabilir. Bazı eyaletlerde eyalet başkanı da bu yetkiye sahiptir.
Fransa'da mahkemeler adli ve idari olarak ikiye ayrılır. Adliye mahkemeleri, hukuk ve ceza mahkemelerinden oluşur. Dava mahkemelerinden verilen kararlara karşı, bir üst mahkemeye itiraz hakkı vardır. Yargıtay en üst temyiz yeri olarak görev yapar. İdare mahkemelerinin en üstünde Danıştay yer alır. Bu yüksek mahkeme bazı davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar ve idare mahkemelerinden çıkan kararları temyiz yetkisiyle denetler. Danıştay uzun yıllardan beri oluşturduğu düşünce ve görüşleriyle hukukun üstünlüğünün sağlanmasında ve insan haklarının korunmasında, birinci derecede rol oynamıştır.
Ceza davalarında devleti savcı, idari davalarda da hükümet komiseri denen bir görevli temsil eder. Tek yargıçlı bazı ilk derece mahkemeleri dışında mahkemeler genellikle kurul halindedir. Duruşmalar kural olarak halka açıktır.
Fransa’da yargıçların atanması ve meslekte ilerlemesi gibi konular yüksek hakimler kurulunun yetkilerine girer. Mahkemelerin bağımsızlığı cumhurbaşkanının güvencesi altındadır.
Fransa’da gerçek anlamıyla bir anayasa mahkemesi yoktur. Bununla birlikte, yasaların yayımlanmasından önce anayasaya uygunluğunu denetlemekle görevli olan “anayasa konseyi” verdiği kararlarla adeta bir anayasa mahkemesi rolünü oynamaktadır.