Santal
Santal Güneydoğu Asya’ya özgü bazı ağaçların hoş kokulu odunlarına verilen addır. Çok eskiçağlardan beri, neredeyse İÖ 5. yüzyıldan bu yana, özellikle Çin ve Hindistan başta olmak üzere çeşitli doğu ülkelerinde yaygın olarak kullanılan bu odunlardan dinsel törenlerden, kutu ve yelpaze gibi süs eşyaları yapımına kadar çok çeşitli amaçlar için yararlanılır. Odunların hoş kokusu bileşimindeki uçucu yağdan gelir. Damıtılarak elde edilen bu yağ ilaç, parfüm, sabun, tütsü ve mumlara katılır.
Santal ağaçları dikildikten yaklaşık 20 yıl sonra, gövde genişliği 25 santimetreye ulaştığında kesilir ve yere yatırılır. Toprağın üzerinde bekletildiği sırada odunların işe yaramayan diriodunu termitler tarafından kemirilerek yok edilir; geriye, kokusu nedeniyle yiyemedikleri özodun kalır. Bu beyaz ya da açık sarı odun küçük parçalar halinde kesilir ve kokusunu yitirmeyecek bir biçimde yavaşça kurutulur.
Santal başlıca, Sarıtalum cinsinde yer alan ağaç türlerinden elde edilir. Başka ağaçların kökleri üzerinde yarıasalak yaşayan bu ağaçların en yaygını beyaz santaldır (Santalum albüm). Yaz kış yeşil kalabilen, ufak boylu beyaz santal ağacının mersin yapraklarını andıran yapraklan, salkımlar halinde açan çiçekleri ve siyah meyveleri vardır. Çin’den Avustralya’ya kadar uzanan bölgelerde ve Hindistan’ın güneyindeki dağlık yerlerde yabani olarak yetişir.
Santallarla hiçbir yakınlığı olmayan, ticari açıdan değerli, kokusuz bir ağaç türüne de yaygın olarak kırmızı santal denir. Öbürleri gibi Santalaceae familyasında değil, baklagiller familyasında yer alan bu türün (Pterocarpus santalinus) odunu kan kırmızı rengiyle ayırt edilir. Sanayide boyarmadde kaynağı olarak değerlendirilen bu odundan çıkarılan özütler halk arasında ishal kesici ve kuvvet verici ilaç olarak kullanılır.