Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Selimiye Camisi

  • Okunma : 363
Selimiye Camisi Resim

Selimiye Camisi, Mimar Sinan’ın 80 yaşında yarattığı ve “ustalık eserim” diye nitelediği yapıttır. Bu cami Osmanlı-Türk mimarlık tarihinin olduğu kadar dünya mimarlık tarihinin de başyapıtlarındandır. II. Selim tarafından Edirne’de yaptırılan bu anıtsal yapı 1569- 75 yılları arasında tamamlanmıştır.

    Edirne’nin ve Osmanlı Devleti’nin simgesi olan cami, kentin merkezinde, eskiden Sarıbayır ve Kavak Meydanı denilen yerdedir. Burada daha önce Yıldırım Bayezid’in bir sarayı bulunmaktaydı. Mimar Sinan camiye ilişkin yazdığı tezkerede yabancı mimarların Ayasofya’nın kubbesi kadar büyük bir kubbenin İslam dünyasındaki yapılarda olmadığını öne sürerek öğündüklerini söyler. O büyüklükte bir kubbeyi oturtmanın çok güç olduğunu ileri sürmelerinin kendini etkilediğini ve çok üzdüğünü, ama sonunda Ayasofya’nın kubbesinden daha büyük bir kubbeyi gerçekleştirdiğinden söz eder. Bu özelliğinden başka çok uzaklardan göze çarpan dört minaresiyle de dikkati çeken bu yapı Mimar Sinan’ın aynı zamanda şehircilikte de uzman olduğunu gösterir.

    Mimarlık tarihine, kapladığı yer bakımından en geniş cami diye geçen Selimiye Camisi yapı olarak 1.575 m2’lik bir alanı kaplar. Duvarları kesme taştan yapılmıştır. Duvarlarla çevrili bir avlunun ortasında yer alan cami, yaklaşık 40 metre boyunda, 60 metre eninde bir ibadet yeri ile buna kuzeyden bitişen, hemen hemen aynı ölçülerde bir şadırvanlı avludan oluşur. Bu avlunun çevresi üstü örtülü, önü açık olan ve revak ya da sundurma denen yapılarla çevrilidir. İbadet yerine bitişik olan revaklar caminin son cemaat yerini oluşturur. Bu revakları örten kubbeler öbür revakları örtenlerden daha büyük ve yüksektir. Avlunun ortasında 16 köşeli, üzeri açık bir şadırvan vardır.

    Selimiye Camisi içeriden yüksekliği 41,25 metre olan 31,22 metre çapındaki kubbesiyle dikkati çeker. Bu büyük kubbe, 6 metre genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan ve fil ayağı denen dev sütunlar üzerine oturur. İki tanesi kıble duvarına bitişik olan fil ayaklarının öteki altı tanesi ikişer ikişer doğu, kuzey ve batı duvarlarının önünde yer alır. Böylece ibadet yerinin içinde tek ve büyük kubbeyle birlikte görkemli bir bütünlük sağlanmıştır. Mihrabın yer aldığı çıkıntılı bölümün üzeri yarım kubbe ile örtülmüştür. Yapıyı kubbenin eteklerindeki 32 küçük pencere ile caminin dört yüzünde yer alan ve üst üste altı sıra oluşturan pencereler aydınlatır.

    Caminin 70,89 metre yüksekliğinde, üçer şerefeli dört minaresi vardır. Bu minarelerden giriş yönünde bulunan iki tanesinde şerefelere tek merdivenle çıkılır. Öbür iki minarede ise üç şerefeye ayrı ayrı çıkan üç merdiven vardır.

    Selimiye Camisi’nin mimari özellikleri kadar ilgi çeken bir başka yanı da taş, mermer, çini, ahşap, sedef gibi değişik malzemelerin kullanıldığı süslemeleridir. Caminin mihrap ve minberi mermer işçiliğinin başyapıtlarındandır. İçeride, tam ortadaki müezzin mahfili 12 mermer sütun üzerine oturtulmuştur. Altında küçük bir mermer havuz vardır. Kubbe ve yarım kubbeler ise son derece canlı, özgün kalem işiyle bezenmiştir. Mihrap, minber, hünkâr mahfili, kadınlar mahfilinin duvarları ve öteki duvarlar İznik çinileriyle kaplanmıştır. Bu çiniler sır altı tekniğiyle yapılmıştır. 

    Selimiye Camisi cami, medrese, hamam, türbe, imaret gibi birçok binadan oluşan ve külliye denen yapılar topluluğunun bir parçasıdır. Mimar Sinan külliyenin öbür yapılarının boyutlarını küçük tutarak tüm dikkatlerin cami üzerinde toplanmasını sağlamıştır. Bugün Edirne Müzesi’nin bir bölümünün yer aldığı medreseler dış avlunun güney kenarının köşelerinde ve caminin kıble duvarının önündedir. Külliyenin son yapısı olan arasta (çarşı) sonradan III. Murad döneminde, Selimiye’ye gelir getirmesi amacıyla vakıf olarak yaptırılmıştır. Arastada karşılıklı iki sıra halinde dizilmiş 124 dükkân vardır.

Selimiye Camisi Resimleri