Yonca
Yonca, baklagillerden, değerli bir yem bitkisidir. Avrupa’dan Asya’ya, Avustralya’dan Amerika’ya kadar birçok yerde tarımı yapılan bu besleyici değeri yüksek bitki hem taze, hem de kuru ot olarak sığırlara yedirilir. Ortadoğu kökenli olan yonca çok eskiçağlarda kervancılar aracılığıyla Çin’e, Avrupa’ya ve Kuzey Afrika’ya götürülmüştür. Güney Amerika ve Meksika’ya ise 16. yüzyılda İspanyollar tarafından tanıtılmıştır. Bugün en önde gelen yonca üreticisi ABD’dir.
Yonca (Medicago sativa) 15 ile 75 cm arasında boylanabilen otsu bir bitkidir. Üzeri tüysüz üç yapraikçıktan oluşan bileşik yaprakları vardır. Genellikle mor, bazen sarı çiçekler açar. Bir protein deposu olan bu bitki besleyici değeri en yüksek yem bitkilerindendir. Asitli topraklar ve çok soğuk iklim dışında hemen her koşulda yetişebilir. Bazen 7 metreye kadar uzayabilen kökleri sayesinde toprağın derinliklerine ulaşarak kurak mevsimlerde bile yeterince su bulur ve büyümeyi sürdürür.
Yoncadan yalnızca yem bitkisi olarak değil, aynı zamanda toprağın verimini artırmak için de yararlanılır. İçinde yer aldığı familyanın öbür üyeleri gibi yonca da köklerindeki yumrularda yaşayan bakteriler sayesinde toprağı azotça zenginleştirir. Bu bakteriler havadan aldıkları azotu bitkinin yararlanabileceği bileşiklere (özellikle nitratlara) dönüştürerek toprağa katar. Bitki de bu bileşikleri kullanarak protein ve aminoasit üretir. Yonca tazeyken biçilip toprağın üzerine bırakılarak yeşil gübre olarak da kullanılır.
Gerçek bir yonca türü olmadığı halde bazı üçgül (tirfil) türlerine de halk arasında yaygın olarak “yonca” denir. Taşyoncası (Melilotus officinalis) gene baklagiller familyasından, yoncayı andıran, küçük, otsu bir bitkidir. Ekşiyonca (Oxalis) ise baklagillerden değildir, yalnızca yapraklarının benzerliğinden ötürü bu adı almıştır.