Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Antalya

  • Okunma : 846
Antalya Resim

Antalya: Akdeniz Bölgesi'nde il. Yüzölçümü 20 591 km²,nüfusu 1990 sayımına göre, 1 132 211, merkezi Antalya kenti olan Antalya ilinin 15 ilçesi vardır: Merkez, Akseki, Alanya, Elmalı, Finike, Gazipaşa, Gündoğmuş, ibradı, Kale, Kaş, Kemer, Korkuteli, Kumluca, Manavgat, Serik.

Antalya körfezi kıyısında bir şerit biçiminde uzanan, batıda Muğla, kuzeybatıda Burdur, kuzeyde İsparta, kuzeydoğuda Konya, doğuda Karaman, güneydoğuda İçel illeriyle, güneyden de Akdeniz'le sınırlı olan Antalya ilindeki dağ sıraları, Batı Toroslar sistemi içinde yer alırlar. Göller yöresine doğru birbirine yaklaşan bu dağlar, Antalya körfezinin iki tarafına yelpaze gibi açılırlar. Anadolu'ya derin bir çukur biçiminde 80 km kadar sokulan Antalya körfezi kıyılarından biraz içerde, yüksek dağlar yer alır. Bu yüksek dağlar, körfezin doğu kenarında Geyik dağı (2 647 m), Yıldız dağ (2 619 m) ve Şeytan dağı (2 403 m) gibi adlar altında kıyıya paralel olarak kuzeybatıya doğru uzanırlar. Körfezin batısındaki Teke yöresinde de, körfez kıyısına paralel sıralar halinde uzanan Tahtalı dağ (2 375 m), Bey dağları (Ak dağ doruğu 3 086 m) ve Elmalı ovasının batısındaki Ak dağ (3 024 m) kuyezdoğuya yönelirler. Batı Torosların, körfezin doğu ve batısındaki iki kolunu oluşturan bu dağlar, kıyıya oldukça yakın olduklarından, kıyının bu kesiminde geniş ve alçak ovalara rastlanmaz. Ama körfezin kuzey ucunda, koşullar biraz değişiktir. Körfezin doğu ve batı kıyılarındaki dağ sıralarının bu kesimde kıyıdan uzaklaşmaları sonucunda, körfezin kuzey köşesinde, dağlar ile kıyı çizgisi arasında kabaca üçgen biçimli, oldukça geniş bir alçak alan oluşmuştur. Antalya ovası adı verilen bu ova, batı yarısında dik yalıyarlarla başlayarak basamaklar halinde yükseldikten sonra, gerideki dağların eteklerinde, 200-300 m yükseltide son bulan bir "traverten taraçası" dır. Doğu yarısıysa bir alüvyon ovası görünümündedir. Antalya ovası dışında ilin en önemli düzlüğü, Teke yarımadasının orta kesiminde yer alan Elmalı ovasıdır.

İlin kıyı kesimlerinde tipik Akdeniz iklimi görülmekle birlikte, bu iklim yüksek ve deniz etkisinden uzak kesimlerde az çok değişikliğe uğrar. Tipik Akdeniz iklimine örnek olarak Antalya meteoroloji istasyonunun verileri alınabilir. Bu istasyonun uzun süreli gözlemlerine göre kışın da sıcaklık pek azalmaz. En soğuk ay ortalaması 10 °C'ın altına düşmez (uzun süreli ortalamalara göre 10,1°C). Sıcaklığın sıfır derece altına düşmesine ender rastlanır: Günümüze kadar kaydedilen en düşük sıcaklık -4,6°C'tır(5.2.1950'de). Don olayı da pek görülmez (yılda ortalama 1,5 gün kadar); geç başlar ve kısa sürer. Yapılan araştırmalara göre - 5°C 23 yılda bir, -10°C'sa ancak yüz yılda bir görülmektedir. Antalya'da yazlar uzun sürer ve çok sıcak geçer. En sıcak ay ortalaması 28,2°C'tır;- yazın sıcaklığın 44,6l0C'a ulaştığı da kaydedilmiştir (24.8.1958). Bu koşullar altında şiddetli bir buharlaşma olur ve yağışların zaten yaz mevsiminde yok denecek kadar az olmasından (Antalya'da yıllık tutarı 1 068 mm olan yağışın yalnızca yüzde 1,5'u yaz mevsiminde düşer; öteki mevsimlerin yağış payı kış için % 66, ilkbahar için % 16,sonbahar için % 16,5'tur) dolayı, büyük1 bir su eksikliği ve sulama gereksinmesi doğar.

Yukarıda sözü edilen iklim koşullarının tümü ancak dar kıyı şeridinde geçerlidir. İlin büyük kesimini oluşturan yüksek yayla ve dağlar, sürekli kar örtüsüyle kıyıdan bütünüyle farklıdırlar.

Ormanların kapladığı alanın bütün yüzeye oranı bakımından Antalya, başta gelen illerimizden biridir. Bununla birlikte, burada da ormanlar büyük ölçüde yokedilmiştir. Geniş alanlarda orman bütünüyle ortadan kaldırılmış, varlığını ancak ulaşılması güç, yerleşme oranı az yerlerde koruyabilmiştir. Sözgelimi, Eski Çağ'da çok yaygın olan ve değerli kereste sağlayan sedir ormanları, günümüzde çok az yer kaplamaktadır. İlin orman bakımından en yoksul kesimleri, tarım etkinliklerinin en çok, nüfusun en sık, yerleşmelerin en eski olduğu Antalya ovası üçgeninde yer alır. Teke yöresinin iç kesimleri de orman bakımından yoksuldur.

Antalya ilindeki ormanlar, uzun yaz kuraklığına uymuş bitki türlerinden oluşur. Doğal bitki örtüsünün 500-700 metreye kadar çıkan ilk bölümünde, makiler yer alır. Daha yukarılarda kızılçam, karaçam ve sedir gibi büyük ağaçlar çoğunluktadır.

İlin akarsuları Toroslardan çok sert eğimlerle inen ve bir yandan yağışlarla, öte yandan da karstik yeraltı sularıyla beslenen çaylardan oluşur. Doğudan batıya doğru Kalandıran, Dim, Karpuz, Manavgat, Köprüsü, Aksu, Düden ve Boğa çayları bunlardan başlıcalarıdır. Bu akarsular karstik kaynaklarla beslendikleri için, yaz mevsiminde de yataklarında bol su taşırlar. Sözgelimi, Manavgat çayının yazın taşıdığı su miktarı, büyük bir ırmak olan Sakarya'nın taşma devresinde taşıdığı su miktarından fazladır.

İlin kalkerli kesimlerinin sularıysa, "düden" adı verilen oyuklardan yeraltına akar ve büyük bir olasılıkla Akdeniz'e ulaşırlar. Antalya ili, yeraltı akarsuları, yeraltı gölleri ve mağaralarıyla da turist çekmektedir.

1990 sayımının sonuçlarına göre Antalya İli sınırları içinde 1 132 21 1 kişi yaşar. 1985-1990 arasında yıllık nüfus artış hızı il merkezi ve ilçe merkezlerinde %o 73,42, kırsal kesimde %o 22,35, ortalama %o 47,88 olarak, Türkiye ortalamasının (%o 21,71) çok üstünde gerçekleşmiştir.

EKONOMİ:
Antalya ilinin başlıca gelir kaynağı tarım ürünleridir. Tarım açısından en önemli özellik, yetiştirilen ürünlerin büyük çeşitlilik göstermesidir. Ekili alanların büyük bölümü tahıla ayrılmıştır. Tahıllar arasında buğday başta yer alır. İkinci sırada arpa vardır. Bununla birlikte buğday ve arpa ilin kıyı şeridinde önemsizdir; üretimin büyük bölümünü Elmalı ve Korkuteli ilçeleri, yani Teke yöresi sağlar. Pirinç ekimi de yaygındır. Ancak üretim, yıldan yıla büyük değişiklikler gösterir. Sanayi bitkilerinden pamuk birinci sırada yer alır. Daha çok Aksu, Köprüsü ve Manavgat çayı vadilerinin aşağı çığırlarında yetiştirilir. İlin iç kesimlerinde az miktarda şekerpancarı tarımı da yapılır. Turfandacılık günden güne önem kazanmakta, özellikle Finike ve Kumluca ilçelerinde yaygınlaşmaktadır. Turunçgiller üretiminde Antalya ilinin özel bir yeri vardır; Alanya, Antalya ve Finike önemli turunçgil merkezleridir. Antalya ilindeki portakal ağaçlarının sayısı son yıllarda 2,5 milyonu aşmıştır. İlde ayrıca muz da yetiştirilmektedir.

Hayvancılık bakımından Antalya ilinin özelliği, keçi sayısının koyun sayısından fazla olmasıdır. Bal üretimi de ilde önemlidir. İpek böcekçiliği, gerilemiş olmakla birlikte, gene de önem taşır.

Antalya ilinin çeşitli yerlerinde madenlere rastlanmış ve bunların bazıları (krom) işletilmiştir. Sanayi yeni gelişmekte ve özellikle Antalya kentinde kümelenmektedir. Başlıca sanayi kuruluşu ferrokrom fabrikasıdır.

ULAŞIM:
Antalya'da demiryolu yoktur. Ulaşım kara, deniz ve hava yollarıyla (Antalya havalimanı) sağlanır. Başlıca ulaşım yolları, Antalya-Burdur ve Antalya-lsparta kara yollarıdır. Akdeniz kıyılarını izleyerek Antalya'yı doğuya bağlayan yol da oldukça düzgündür. Ancak, kıyıyı izleyerek batıya (Muğla'ya doğru) yönelen yol pek düzgün değildir.

Antalya Resimleri