Şap
Evlerde kullandığımız saydam kristal yapılı şapın çok çeşitli kullanım alanları vardır. Şap kristalleri yaklaşık yüzde 45 oranında su içerir. Kristal yapılı şap ısıtılarak suyu buharlaştınlırsa geriye, “kavrulmuş şap” adı verilen beyaz bir toz kalır. Şap kristalleri suda kolayca çözünerek, kanamayı durdurma ve organik dokuları sertleştirme özelliği olan bir çözelti oluşturur. Şap kan durdurucu özelliği nedeniyle, sakal tıraşından sonra losyon ya da kantaşı biçiminde kullanılır. Şap çözeltisi bitkisel dokuları da sertleştirdiği için, turşulann diri ve gevrek olması amacıyla turşu yaparken de kullanılabilir.
Boyarmaddeyi bağlama özelliği nedeniyle şap boyacılıkta renk sabitleştirme maddesi (mordan) olarak kullanılır. Alçının sertleşmesini hızlandırmak, kâğıt hamuruna pekişik bir yapı kazandırmak ve kabartma tozu yapmak için de kullanılan şapın en önemli kullanım alanı, içme suyunun ve atık suların arıtılmasıdır. Çamurlu ve kirli sulara katılan az miktardaki şap, sudaki katışkıların dibe çökmesini sağlar.
Şap Türleri
Şap çok eski zamanlardan beri bilinir ve kullanılır. Ortaçağ boyunca ham ve işlenmiş şap Anadolu’dan gelirdi. Daha sonra İtalyanlar değerli şap taşı madenleri keşfettiler ve bu taşlardan katışkısız şap elde etmeyi öğrendiler. Böylece şap üretimi uzun yıllar İtalyanların elinde kaldı. Günümüzde belirli minerallerin sülfürik asitle işlenmesiyle büyük miktarlarda şap üretilmektedir.
Evlerde kullanılan ve potas şapı adı verilen şap türü, alüminyum sülfat ve potasyum sülfattan oluşur. İki sülfatın uygun oranda karıştırılarak kristalleştirilmesiyle elde edilen öbür çift sülfatlara da genel olarak şap denir. Örneğin, alüminyum amonyum sülfata amonyum şapı, krom potasyum sülfata krom şapı denir. Çok miktarda kristal suyu içeren bütün şaplar sekizyüzlü kristaller oluşturur.