Avukatlık
AVUKAT, hukuk öğrenimi görmüş ve hukukla ilgili konularda kişilere yol göstermeyi; adalet önünde kişilerin haklarını savunmayı meslek edinmiş kimsedir. Avukat yalnızca kişilerin hukuksal işleriyle uğraşmaz; devletin, kuramların, kuruluşların hukuksal işleriyle de uğraşır. Serbest ya da bir kuruma bağlı olarak çalışabilir. Vasiyetname, sözleşme, hukuksal belgeler düzenlemek de avukatın uzmanlık alanına girer.
Avukatların çoğu hukukun belirli bir alanında uzmanlaşırlar. Genel olarak bu uzmanlaşma ya davalara girerek dava avukatı olmak ya da çeşitli konularda kendine başvuranlara yol göstermek, danışmanlık yapmak biçiminde belirginleşir. Bir avukat bir davayı üstüne almadan önce söz konusu olayı ya da durumu hukuk açısından değerlendirir. Buna dayanarak görüş ve önerilerini bildirir. Haklarını savunacağı kişiyi ya da hukuk deyimiyle “müvekkil”ini temsil yetkisi aldıktan sonra da gerekli işlemleri yürütür ve duruşmalara girer. Böylece davacı ya da davalı kendine vekil olarak seçtiği avukat tarafından yargı önünde temsil edilmiş olur.
Kimi ülkelerde avukatlar “davaya giren avukatlar” ve “girmeyen avukatlar” diye birbirinden tümüyle ayrılırlar. Avukat olmak) isteyen kimse bu konuda seçim yapmak zorundadır ve seçilen uzmanlık dalı, ancak bir eğitimden ve sınavlardan geçerek değiştirilebilir.
Her ülkede, avukatların çeşitli meslek soranlarıyla uğraşan, örgütlenmelerini sağlayan ve çalışma kurallarını belirleyen kuruluşlar var dır. Bazı ülkelerde, avukatlık yapabilmek içi bu kuruluşlara üye olmak zorunludur.
Türkiye'de Avukatlık
Türkiye’de avukatlık yapabilmek için hukuk fakültesinde öğrenim görmek gerekir. Türkiye’deki bir hukuk fakültesini bitirenler bir yıllık staj sonunda avukat olurlar. Stajın ilk altı ayı adliyede, ikinci altı ayı ise en az beş yıllık bir avukat yanında yapılır. Yalnız Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları avukat, hakim, savcı olarak görev yapabilirler. Başka bir ülkede hukuk öğrenimi görenler gerekli fark derslerinden sınav vererek avukat olabilme hakkını kazanırlar.
Ülkemizde de avukatların meslek kuruluşu “baro” adıyla bilinir ve ancak bu kuruluşa üye olanlar avukatlık yapabilirler. 15 avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur. İstanbul Barosu kayıtlı avukat sayısı bakımından Japonya’nın başkenti Tokyo Barosu’ndan sonra dünyada İkincidir. Ceza davalarında avukat tutamayacak durumda olan kişilere barolar ücretsiz avukat sağlar.
Türkiye’de avukatların belli konularda uzmanlaşma zorunlulukları yoktur. Her tür davaya girebilirler. Ama bazı avukatlar belli konularda daha başarılı oldukları için bu konuda uzmanlaşmışlardır. Ticaret, iş, ceza hukuku alanında ünlenmiş avukatlar vardır. Avukatlar duruşmalara cüppe giyerek çıkarlar; avukatların cüppeleri yargıç ve savcılarınkinden farklıdır.
Ülkemizde avukat sayısı beşi geçmeyen yerlerde avukat gibi çalışan ve dava yürütme yetkisi verilmiş kimselere davavekili denir. Bazı özel durumlarda, avukat sayısı beşi geçen yerlerde de davavekilleri mesleklerini sürdürebilirler. 1969’da çıkan bir yasayla davavekili ruhsatnamesi verilmesinin yasaklanmasıyla bu meslek yavaş yavaş tarihe karışmaktadır.