İspanya İç Savaşı
İspanya İç Savaşı, İspanya'da 17-18 Temmuz 1936'daki askerî ayaklanmayla başlayan ve İspanya Cumhuriyeti birliklerinin 25 Mart 1939'da yenilmeleriyle sonuçlanan kanlı iç savaş.
İspanya İç Savaşı'na çeşitli parti ve topluluklar katılmıştır. Askerî birliklerin büyük bölümünün yanında yer alan çeşitli partilerden tutucular ve carlosçular ile Falanj Partisi üyeleri gibi aşırı sağcılar ulusçuları oluşturmuş, Cumhuriyet ordusunun safındaysa, cumhuriyetçiler, sosyalistler, komünistler, CNT'ye (Ulusal Emek Konfederasyonu) bağlı anarşistler ve komünist partisinden ayrılmış olanların kurdukları devrimci-marksçı POUM (Marksçı Birleşik İşçiler Partisi) üyeleri toplanmışlardır.
1936'dan önce İspanya Cumhuriyeti, 1931-1934 arasında toprak sahipleri ve subaylardan oluşan bir ılımlı reformlar hükümeti tarafından yönetilmiş ve bazı reform adımları atılmıştı: 1934'te iktidara gelen tutucu hükümetse, başlatılmış reformları hemen yürürlükten kaldırıp, işçilerin ayaklanma denemelerini sertlikle bastırmıştı.
1936'da yapılan seçimleri Solcu Halk Cephesi kazanınca, askerler, kilise ve Falanj Partisi üyelerinin uzun süredir hazırladıkları ayaklanma, 18 Temmuz 1936'da İspanyol Fası'ndaki Melilla'da askerler tarafından başlatılıp, aynı gün içinde yarımadaya da yayıldı. Kanarya adalarından dönen general Franco'nun başlarına geçtiği ayaklanmacılar, Ispanya'nın batı kesimindeki çiftçilerin çoğunlukta olduğu illeri hemen denetimleri altına aldılarsa da, Katalonya, Bask illeri, Aragon, ülkenin doğu kesimi ve Madrid gibi sanayinin daha gelişmiş olduğu kesimlerde başarısızlığa uğradılar. Haziran ayının sonuna doğru ülke ikiye bölündü. General Emilio Mola kuzeyden Madrid'e doğru ilerlerken, Franco'nun birlikleri de Calicia, Leon ve Navarra'yı ele geçirdiler. Solcu partiler ve işçi örgütleriyse, Madrid'i savunmaya hazırlandılar. Savunma başarılı olduysa da, cumhuriyetçiler ulusçuları püskürtmeyi başaramadılar ve 1936-1937 kışı başında iki taraf da aşağı yukarı denk duruma geldi.
Savaşın ilk aylarında, gerek siyasal açıdan gerek ideoloji açısından uluslararası bir anlam kazanmasıyla, başlamasının üstünden henüz bir yıl geçmeden, faşist İtalya ulusçular safında çarpışmaları için 70 000 asker, Nazi Almanya da çok sayıda uçak, pilot, silah ve teknisyen göndermişti. Komintern de buna karşılık, 53 ülkeden binlerce liberal ve solcunun "faşizme karşı savaşmak" için katıldıkları "Uluslararası Tugaylar"ı oluşturmuştu.
Yani, İspanya'daki savaş bir anlamda, Batı dünyasının solcular ve sağcılar arasında bölüşülmüşlüğünü yansıtmaktaydı. Bu ideolojiler savaşında, her iki taraf da komünizmle savaşmak ya da faşizmle savaşmak amacıyla kanlı eylemlere girişti ve binlerce kişi tutuklanarak idam edildi.
1937'nin ilk aylarından başlayarak ulusçular bazı başarılar elde ederek Malaga (şubat) ve Bask illeri ile Asturias bölgesini (ekim) ele geçirdiler. Ama Madrid direnmeyi başardı. Ne var ki, cumhuriyetçiler, Franco'nun sıkı disiplinli birliklerinin tersine, çok geçmeden içlerinde bölündüler. Mayıs 1937'de Barcelona'da, aşırı marksçıların ve anarşistlerin sosyalistler ile komünistlere karşı hazırladıkları bir ayaklanma bastırıldı. Sonra, Sovyet yardımıyla güçlenen komünistler, aşırı solculara karşı bir temizlik hareketine giriştiler.
Sovyet yardımlarının 1938 başlarında kesilmesi, ulusçulara araç-gereç ve cephane üstünlüğü sağladı. Aralık 1937'de Teruel'i ele geçirmiş olan cumhuriyetçilere karşı bir saldırı düzenleyen ulusçular, kenti geri alıp, Akdenize doğru ilerleyerek, cumhuriyetçi birlikleri ikiye bölmeyi başardılar. Sonra Franco komutasında Katalonya'ya ilerleyerek, 26 Ocak 1939'da Barcelona'yı ele geçirdiler. Madrid'de ve Valencia'da sıkışıp kalan cumhuriyetçiler, aralarındaki bölünmeye karşın savaşı sürdürdülerse de, Madrid'in 28 Mart 1939'da Franco kuvvetlerine teslim olmasıyla, İspanya İç Savaşı sona erdi.