Kakmacılık
Taş, ahşap, deri ya da maden yüzeyler üzerinde açılan oyukların daha başka değerli bir maden ya da madde ile doldurulmasıyla gerçekleştirilen süsleme işleerine “kakma” adı verilir; bu sanata da kakmacılık denir.
Çok eski bir süsleme biçimi olan kakma adi bir taş üzerine mermer parçaları; abanoz, ceviz gibi değerli ahşap eşya ve gereçler üzerine altın, gümüş, sedef, fildişi, kemik, bağa gibi maden ve maddelerle; bakır, tunç, pirinç, gümüş gibi madenlerden yapılmış eşya üzerine gümüş ve altın gibi değerli madenlerle yapılır. Mine işleri ile deri ciltler üzerine de kakma yapılabilir.
Pirinç, tunç ya da gümüş eşyalar üzerine kazılan motiflere altın, gümüş tel ya da çubuklar kakılarak yapılan süslemeye “tel kakma” adı verilmektedir. Bu tür süslemeler, en güzelleri Şam’da yapıldığı için “Şam kakması” diye de adlandırılmaktadır.
Türkler de bu sanata önem vermişlerdir. Özellikle Osmanlı döneminde bıçak, kılıç, yatağan, kama, kalkan, tüfek, miğfer, zırh gibi silahların ya da savaş araçlarının üzerine gümüş ve altın kakma tekniği ile süslemeler yapılmıştır. Süslenen eşyalara kakmayı yapan ustanın, eşyanın sahibinin adları ya da çeşitli dualar yazılırdı.