Kaya Mezarları
Kaya Mezarları, kayalara oyulmuş, bir ya da birkaç odadan oluşan tarihsel mezar yapılarıdır. Kaya mezarlarının en eski örnekleri İÖ 9.-7. yüzyıllar arasında Doğu Anadolu’ya egemen olan Urartular’dan kalmadır. Urartular’ın başkentleri Tuşpa (Van Kalesi), Altıntepe, Umudumtepe ve Adilcevaz’da yaptıkları anıtsal kaya mezarları gelişmiş bir taş işçiliğinin örnekleridir. Her biri birkaç odadan oluşan bu mezarlar düzgün bir plana göre kayalıklar içine oyularak yapılmıştır. Duvarlarında özel eşya ve armağanların konduğu pencere biçiminde oyuklar vardır. Mezarların özenli bir işçilikle yapılan geniş kapısı, tapınak kapılarını andırır. Bu kapılar dikdörtgen biçimindedir. Büyük ana salonun çevresindeki küçük mezar odalarında kayadan oyularak yapılmış lahitler bulunurdu. Özellikle soylu ve yönetici mezarlarının anıtsal görünüşleri ve mimarlık açısından ilginç yapıları vardır. Bu tür mezarlara çok basamaklı merdivenlerden inilerek girilirdi. Küçük kapılı olan halk mezarları ise gösterişsiz ve yalındı. Bunlara ise birkaç basamakla inilirdi.
İÖ 5.-4 . yüzyıllarda kaya mezarları Batı Anadolu’da Likya ve Karya bölgelerinde yaygınlaşmıştır. Bir ya da iki sütuna oturan üçgen alınlıklarıyla Yunan tapmak mimarlığını hatırlatan bu örneklere Köyceğiz, Dalyan, Fethiye yörelerinde sıkça rastlanır. Kuzey Anadolu’da, Paflagonya bölgesinde de Helenistik Dönem’de yapılmış kaya mezarları bulunmaktadır. Çankırı ve Kastamonu’da Pontos kralları için yapılan mezarlar ulaşılması güç kayalara oyulmuş ve yüksek kabartmalarla süslenmiştir. Kaya mezarları yapımı Roma döneminde de sürmüştür.