Kırşehir
Kırşehir ili İç Anadolu Bölgesi'nin orta kesiminde yer alır. Eski bir yerleşme alanı olan il topraklarında yaşadığı bilinen en eski halk Hititler’dir. Buraya egemen olmuş çeşitli uygarlıklar olmasına karşılık bunların izine fazla rastlanmaz. Kırşehir eski bir kurum olan Ahilik’in merkezi sayılır. Fazla gelişmemiş illerimizden olan Kırşehir, halılarıyla ünlüdür.
Doğal Yapı
Kırşehir ili, yer yer volkanik araziyle kaplı ve akarsu vadileriyle parçalanmış orta yükseklik teki dalgalı düzlüklerin üstünde yer alır. Kırşehir Platosu adıyla anılan bu düzlükler bazı dağ kütleleri tarafından engebelendirilir. Bu kütlelerden başlıcası ilin kuzey kesiminde 1.691 metreye ulaşan Çiçekdağı’dır. Öteki yükseltiler ise ilin orta kesiminde yer alan Baran ve Kervansaray dağlarıdır. İlin özellikle güney kesiminde son jeolojik dönemde oluştuğu anlaşılan yanardağ kökenli yüzey şekillerine rastlanır. İç Anadolu Bölgesindeki iki önemli kırık (fay) çizgisi Kırşehir ili topraklarından geçer. Birinci derece deprem kuşağının üstünde yer alan bu topraklarda 1938’deki depremde 149 kişi yaşamını yitirmiş ve 2.000’den çok konut yıkılmıştı.
Kırşehir ili topraklarından kaynaklanan sular Kızılırmak aracılığıyla Karadeniz’e ulaşır. Kızılırmak, güneyde Aksaray, güneybatıda da Ankara illeriyle sınır oluşturur. Kızılırmak’ın kollarından Delice Irmağı kuzeydoğuda Yozgat iliyle, bu akarsuya katılan Kılıçözü Deresi de kuzeybatıda Kırıkkale iliyle doğal sınır çizer.
İlin doğu kesiminde sularını dışarıya göndermeyen bir kapalı havza vardır. İlin başlıca doğal gölü, bu kapalı havzada yer alan ve yazın tuzlu bir bataklığa dönüşen Seyfe Gölü'dür. Kırşehir ilinde ayrıca Kılıçözü Deresi üzerinde Çoğun baraj gölü ile Köşközü Deresi üzerinde Kültepe baraj gölü bulunur. Hirfanlı baraj göllerinin bazı bölümleri de il sınırları içindedir.
İlin doğu kesimindeki kapalı havza, yüksek bir ova niteliğindedir. İlin en geniş düzlüğü olan bu alan Malya Ovası olarak da bilinen Seyfe Ovası’dır. İl topraklarında yer alan öteki düzlükler ise Çoğun ve Güzler ovalarıdır.
Kırşehir ili İç Anadolu Bölgesi'ne özgü kara ikliminin etkisi altında kalır. Kış ayları soğuk ve kar yağışlı, yazları ise sıcak ve kurak geçer. Kırşehir ilinde ortalama yağış miktarı 400 milimetreden azdır.
Kırşehir, orman varlığı açısından ülkemizin en yoksul illerindendir. Yalnızca Çiçekdağı'nın bazı kesimlerinde ormana rastlanır. İlin doğal bitki örtüsü genellikle bozkır (step) görünümündedir.
Tarih
Kırşehir ilinin çeşitli kesimlerinde rastlanan höyüklerde yapılan kazı ve araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre bu yöreye günümüzden yaklaşık 5.500 yıl önce başlayan Tunç Çağı'nda yerleşildiği anlaşılmaktadır. İÖ 17. yüzyılda Hititler’in yurdu olan Kırşehir yöresi, İÖ 12. yüzyılda Frigler’in egemenliğine girdi. İÖ 7. yüzyıl sonlarında Medler’in denetim alanı içinde kalan yöre, Kapadokya bölgesinin sınırları içindeydi. İÖ 6. Yüzyıl ortalarında başlayan Pers dönemi, Büyük İskender’in İÖ 334’te Anadolu’yu ele geçirmesiyle sona erdi. Makedonya egemenliğini önce Kapadokya Krallığı ardından İS 18. yüzyılda Roma ve Bizans egemenliği izledi. Bu dönemde yöre halkı arasında Hıristiyanlık hızla yayıldı. Bizans döneminde İmparator Jüstinyen yönetimi sırasında yöredeki Mokissos kenti (Kırşehir) özgür köylülerin yaşadığı bir yerleşme haline geldi. 6. yüzyılda Sasani istilasına uğrayan yöre, daha sonra da Araplar tarafından işgal edildi.
1071’de Malazgirt Savaşından sonra Kutalmışoğlu I. Süleyman Şah tarafından alınan bu topraklar, 1120’de Danişmendliler’in, 1174’te de Anadolu Selçuklular’ın yönetimine girdi. 1243’te yapılan Kösedağ Savaşı Anadolu Selçuklularının yenilgisiyle sonuçlanınca tüm Anadolu’yla birlikte bu yöre de İlhanlılar’ın denetimine girdi. 14. yüzyılda önce Eretna Beyliği'nin sonra da Kadı Burhaneddin Devleti’nin sınırları içinde kalan bu toprakların ilk kez Osmanlı Devleti’ne bağlanması 1399’a rastlar. 1402’de Ankara Savaşı’nı kazanan Timur tarafından Karamanoğulları’na verilen topraklar arasında yer alan Kırşehir yöresi, 15. yüzyılda kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Yöre Osmanlı döneminde çıkan birçok ayaklanmadan etkilendi. Kırşehir yöresi, 19. yüzyıl sonlarında Ankara vilayetine bağlı aynı adlı bir sancağın sınırları içindeydi.
1924’te il yapılan Kırşehir, 1954’te ilçe haline getirilerek Nevşehir iline bağlandı. Kırşehir 1957’de gene il yapıldı.
Ekonomi
Kırşehir halkının yarısından çoğu kırsal kesimde yaşar. 1973’ten 1980’e kadar kalkınmada öncelikli iller kapsamına alınmasına karşın Kırşehir ekonomisinde önemli bir canlanma görülmedi. Sulama olanakları yeterli düzeye getirilememiş olan il topraklarının yaklaşık üçte biri bitkisel üretime ayrılmış durumdadır.
İl halkı geçimini daha çok tarımdan sağlar. Elde edilen başlıca bitkisel ürünler buğday, arpa, şekerpancarı, yeşil mercimek, üzüm, çavdar, patates, karpuz, elma, kavun, domates ve nohuttur. Hayvancılık önemli gelir kaynaklarındandır. Kırşehir ilinde en çok koyun, sığır ve Ankara keçisi yetiştirilir. Tavukçuluk ve arıcılık il hayvancılığının öteki dalları arasında yer alır.
Kırşehir ilindeki başlıca sanayi tesisleri un ve unlu ürünler, süt ürünleri, şarap, yem, çelik gereçler, briket, tuğla, kiremit, kireç ve çimento fabrikalarıdır. Uçak lastiği üretimi amacıyla bir fabrika kurulmuştur. İlin küçük sanayisi oldukça canlıdır. İlin başlıca ürünlerinden olan Kırşehir halısı genellikle evlerdeki el tezgâhlarında dokunur. İlin yeraltı kaynakları arasında yer alan ve bir tür albatr olan kaymaktaşı ya da hacıbektaştaşı işlenerek vazo, içki takımı, şekerlik ve satranç takımı gibi çeşitli hediyelik eşya yapılır.
Kırşehir ili karayolu ulaşım olanakları bakımından gelişmiş bir düzeydedir. Ankara, Kırıkkale ve Yozgat’ı Nevşehir ile Kayseri’ye bağlayan yollar il topraklarından geçer. Irmak- Kayseri Demiryolu ise ilin kuzey sınırında Delice Irmağı vadisini izler.
İlin başlıca mesire alanları Çiçekdağı orman içi dinlenme yeri ile Hirfanlı baraj gölü kıyısıdır. Yeraltı kaynakları açısından fazla zengin olmayan il topraklarında demir, flüorit ve mermer yatakları vardır. Sıcak madensuyu kaynakları turizm açısından önem taşır. Bu madensuyu kaynaklarının bulunduğu yerlerdeki başlıca turistik tesisler Terme, Bulamaçlı ve Karakurt kaplıcalarıdır.
Toplum ve Kültür
Çok eski bir yerleşim alanı olduğu anlaşılan Kırşehir yöresindeki en eski tarihsel kalıntılar Kırşehir Höyüğü ile Malkaya kaya yazıtıdır. Toplumsal açıdan önemli sonuçları olan kültürel bir değişimin bu yöreyi etkilemesi ise 13. yüzyıla rastlar. Ahilik’in kurucusu olan Ahi Evran, bu dönemde uzun süre Kırşehir’de yaşadı ve burada öldü. Günümüzde ildeki başlıca eğitim ve kültür kurumlan Gazi Üniversitesine bağlı Kırşehir Meslek Yüksekokulu ile Kırşehir Eğitim Yüksekokulu’dur.
Kırşehir ilinin başlıca geleneksel el sanatları dokumacılık ve hacıbektaştaşı işlemeciliğidir. Bakırcılık ise eski önemini yitirmektedir. Daha çok gri, kahverengi, yeşil ve kırmızı renklerin egemen olduğu Kırşehir halılarında doğal boya kullanma geleneği giderek terk edilmektedir. Kırşehir halısının başlıca çeşitleri seccade, duvar halısı, sedir halısı, minder, heybe ve yastıktır. Bazı köylerde pala, kilim ve cicim dokumacılığı da yapılır.
Kırşehir yöresinde de birçok söylence anlatılır. Bunlardan birine göre, Ahi Evran, Hacı Bektaş Veli’yi Kırşehir’e davet eder ve birlikte Özbağ Deresi kıyısına giderler. Ama söyleşileri dereden gelen kurbağa sesleri nedeniyle sık sık kesilir. Bunun üzerine Ahi Evran “Ya biz konuşalım siz susun ya da siz konuşun biz susalım” diye seslenir ve kurbağalar susar. O günden bu güne Özbağ Deresi’nde kurbağa sesi duyulmadığı söylenir.
İl Merkezi: Kırşehir
Eski bir yerleşme merkezi olduğu bilinen kent, İÖ 2. yüzyılda Aquae Saravenae adıyla anılıyordu. Anadolu’daki önemli kervan yollarının kesiştiği bir yörede bulunan kent, en parlak yıllarını Selçuklular döneminde yaşadı. Bayındırlık çalışmaları yapılan, bilim ve kültür merkezi olan kentte ünlü Türkmen pazarlarından biri kurulurdu. Bir astronomi okulu olarak bilinen Caca Bey Medresesi kentin önemli tarihi yapılarındandır. Selçuklu döneminde çeşitli cami ve medrese gibi yapılarla bezenen kent, bozkır görünümlü kıraç arazi içindeki sulak bir yörede yer aldığından “Kırşehri” adıyla anıldı. Bu adın zamanla Kırşehir’e dönüştüğü sanılmaktadır.
Kılıçözü Deresi vadisinde kurulmuş olan kent, ilin güney kesiminde yer alır. Uzun bir süre kasaba görünümünde olan bu yerleşim yeri, 1950’lerden sonra Hirfanlı Barajı’nın yapımı nedeniyle toprakları kamulaştırılan köylülerin buraya göç etmesi ve karayolu ulaşım olanaklarının artmasıyla gelişti.
Kırıkkale ve Yozgat’ı Nevşehir ile Kayseri’ ye bağlayan karayolları kentten geçer.
Kentin nüfusu 64.754’tür (1985).
Kırşehir İline İlişkin Bilgiler
Yüzölçümü: 6.570 km2.
Nüfus: 260.156 (1985).
İl Trafik No: 40.
İlçeler: Kırşehir (merkez), Akpınar, Çiçekdağı, Kaman, Mucur.
İlgi Çekici Yerler: Çiçekdağı orman içi dinlenme yeri; Terme Kaplıcası; Keçi ve Ömerhacılı kale kalıntıları; Caca Bey Medresesi; Kale ve Alaeddin camileri; Ahi Evran Camisi ve Türbesi; Karakurt Baba, Melik Gazi ve Âşık Paşa türbeleri; Kesikköprü Kervansarayı; Kesikköprü; Kırşehir Müzesi.