Ormancılık
Ormancılık, ormanların yetiştirilmesi ve işletilmesidir. İnsanların elindeki en değerli doğal kaynaklardan biri olan ormanlar, evden kâğıda kadar sayısız ürünün yapımında kullanılan odunun kaynağıdır. Ormanlar aynı zamanda değerli su kaynaklarını korur, yabanıl yaşam için barınak oluşturur ve milyonlarca insan için dinlenme yerleridir. İnsanların ormanları uzun yıllar gelişigüzel kullanmaları sonucu dünyadaki orman alanları azalmıştır. Bu nedenle günümüzde birçok ülkede ormanlar koruma altındadır ve orman alanlarını yok etmeyecek biçimde düzenlenen akıllıca yöntemlerle işletilir. Ormanların özellikleri, sağladığı yararlar ve eğer yerlerine yenileri yetiştirilmeden kesilip yok edilirlerse ortaya çıkabilecek ciddi sorunlar ORMAN maddesinde anlatılmaktadır.
Orman Ürünleri
Boy ve biçimleri çok çeşitli olan ağaçlar başka birçok yönden de birbirinden farklıdır. Yalnızca ABD’de 1.000’den fazla ağaç türü vardır. Bazıları düz ve uzun, bazıları kısa ve kıvrımlıdır; bazılarının odunu sert, ağır ve koyu renkli, bazılarınınki yumuşak, hafif ve parlaktır. Bazı ağaçların ömrü kısadır; olgunlaştıktan sonra 20-30 yıl içinde ölür. Ama dünyanın en yaşlı canlıları da ağaçlardır. California’da bulunan bir çam türünün 4.000 yıldan daha yaşlı olan örnekleri vardır.
Ağaçlardan meyve, kabuklu yemiş, baharat ve şeker de elde edilir. Kinin ve kâfur ağaçlardan elde edilen ilaçlara örnektir. Orman ürünlerinin en önemlisi odundur. Tomrukların bıçkılarla kesilmesiyle yapılan kereste, ev, tekne, mobilya ve yüzlerce başka ahşap eşyanın yapımında kullanılır. Her yıl artan miktarda odundan, kâğıt üretiminde kullanılan odun hamuru yapılır. Öbür değerli orman ürünleri arasında yapay ipek (reyon), sinema filmi, bazı plastikler, terebentin, boya yağları, zamk, kauçuk, zift ve odunkömürü sayılabilir.
Kömür ve petrol gibi bazı doğal kaynaklar kullanıldıkça tükenir ve bir daha yenilenemez. Ormanlar ise yenilenebilen doğal kaynaklardır; orman ürünlerinden kuşaklar boyunca yararlanılabilir.
İklim, toprak özellikleri ve yükseklik bir ormanda yetişecek ağaçların türünü belirleyen temel öğelerdir. Tropik yağmur ormanlarında yetişen ağaç türleri, ılıman iklim ormanlarında yetişenlerden farklıdır.
Ormanların İşletilmesi
Avrupa’daki ormanlar yüzyıllardır yoğun biçimde işlenmektedir. Ama azgelişmiş ülkelerde, uzak ve ulaşımı zor bölgelerdeki geniş ormanlık alanlara ulaşılamaz. Bu ülkelerde ulaşılması güç olan ormanları işlemek ve geliştirmek için gerekli teknoloji yoktur.
Orman kaynaklarını işlemek ve geliştirmek için gerekli bilgi ve beceri ormancılık eğitimi ile verilir. İlk teknik ormancılık kursları 1770’te Almanya’da açılmıştır. Bu tür bir eğitim Fransa’da 1824’te başlamış, İstanbul’da ilk ormancılık okulu 1858’de kurulmuştur. Ormancılık mesleği ABD’de de 1900’lerde ortaya çıkmıştır. 1919’da İngiltere’de devlete ait ormanlar oluşturup işletmek amacıyla bir ormancılık komisyonu kurulmuştur.
Başlangıçta ormancılık temel olarak toprak aşınmasını önlemeyi, su kaynaklarını, yabanıl yaşamı ve ormanları yangından korumayı kapsıyordu. Zamanla daha çok sayıda insan ormanları kullanmaya başlayınca, ormanların geliştirilmesi de ormancılığın alanına girdi. Orman alanlarında yollar, patikalar ve köprüler yapıldı. Bir yandan yeni ağaçlar dikilip kamp ve piknik yerleri yapılırken, bir yandan da kereste üretimi artırıldı.
Günümüzün ormancılık anlayışı 20. yüzyılın ortalarında biçimlendi. Ormancılığın ilk amaçlarından olan koruma ve geliştirme önemini korudu; bunun yanı sıra orman kaynaklarının üretimi, doğayı koruma ve dinlenme yerlerinin düzenlenmesine ağırlık verildi.
Ormanların işletilmesinde iki temel sistem vardır. Eş yaşlı orman yetiştirme sisteminde, bir alan tümüyle ağaçlardan temizlenir ve bütün alana aynı yaşta fideler ya da fidanlar dikilir. Böylece ormandaki ağaçların hepsi aynı yaşta olur. Bu sistem, çam gibi gelişme çağında ışık gereksinimi yüksek ağaç türleri için çok uygundur.
Köknar gibi gölgeye dayanıklı türler genellikle seçme yöntemine en uygun ağaçlardır. Bu yöntemde farklı yaşlardaki ağaç grupları ormanda aynı zamanda bulunur. Ağaçlar büyüdükçe, birkaç yılda bir en yaşlı ve büyük ağaçlar tek tek ya da gruplar halinde kesilerek yerlerine yeni fidanlar dikilir ya da ormanda kalan ağaçların tohumları doğal olarak çevreye yayılıp çimlenir.
Ağaçlandırma (yeni ormanlar yetiştirme) ormancılığın önemli bir bölümüdür. Yeni ormanlar yetiştirmek için fundalıklar, yanmış orman alanları, artık ekilmeyen tarlalar gibi verimsiz topraklara fidanlar dikilir ya da doğrudan tohum ekimi yapılır. İğneyapraklı ormanların yetiştirilmesinde doğrudan ekim yeni bir yöntemdir. Bunun için yüksek kaliteli ağaçlardan kozalaklar toplanır; çıkarılan tohumlar, kuşların ve kemiricilerin yememesi için ilaçlandıktan sonra elle ya da makineyle ekilir. Geniş alanlarda ekim yapılacaksa helikopterler kullanılır.
Ormanların Korunması
Ormanları yangından, hastalıklardan, böcek ve hayvanların vereceği zarardan korumak bir ormancının geleneksel görevleri arasındadır. Gittikçe daha çok sayıda insan ormanları dinlenme ve başka amaçlarla kullandıkça yangın olasılığı artmaktadır. Her 10 orman yangınından dokuzuna insanlar neden olur. Arabadan atılan sönmemiş bir sigara, söndürülmemiş bir kamp ateşi, rüzgârlı bir günde yakılan çöpler kısa bir süre içinde denetimden çıkan bir yangına neden olabilir. Her yıl milyonlarca hektar orman alanı yangınla kararmaktadır. Orman yangınlarından ağaçlar zarar görür ya da tümüyle kururken, doğal güzellikler de ortadan kalkar, yabanıl yaşam yok olur ve toprak aşınır.
Özellikle Kuzey Amerika ve Avustralya’nın uçsuz bucaksız orman alanlarında yangına karşı mücadelede ormancıların kullanabilecekleri yeni gereçler geliştirilmiştir. Uçaklara takılan kızılötesi elektronik tarama gereçleri yoğun duman içinde bile yangının tam nerede olduğunu gösterebilmektedir. Yangına su ve kimyasal madde püskürtmek, yerdeki ekiplere yardım gereçleri ulaştırmak için uçak ve helikopterler kullanılmaktadır. Yangın söndürme ekipleri uzak ve yolu olmayan bölgelere paraşütle indirilir. Telsizli devriyeler ve kule gözcüleri yangını daha başlangıcında
görüp haber vererek genişlemeden söndürülmesini sağlar. Gene de orman yangınlarıyla mücadele, yangın yerinde kazma kürek ve su pompalarıyla çalışmayı da gerektiren tehlikeli ve zor bir iştir.
Orman yangınları kadar dehşet verici olmayan böcek ve hastalıklar da ormanların aynı derecede ciddi düşmanlarıdır. Bir zamanlar ABD’nin doğusundaki önemli ağaç türlerinden biri olan Amerika kestanesi, “kestane kanseri” denen bir mantar hastalığı sonucu yok olmuştur. Bir başka mantar hastalığından Veymut çamını kurtarmak için ormancılar uzun yıllar çalışmıştır. Karaağaç hastalığı, Avrupa ve Kuzey Amerika’da kent, park ve ormanlardaki çok sayıda karaağacı yok etmiştir. Bu tür kayıpları önlemek zordur. Çünkü genellikle hastalıklar ilk aşamalarında fark edilmez, yayıldıktan sonra denetim altına alınmaları ise büyük harcamalar gerektirir.
Orman ağaçlarına saldıran çok çeşitli böcek türleri vardır. Eğer koşullar uygunsa bu böcekler hızla artar ve geniş bir alandaki ağaçları yok edebilir. Kabukböcekleri ve tombulgüve en tehlikeli orman zararlılarından bazılarıdır. Hastalıkları denetim altına alma yöntemleri arasında kimyasal tedavi, hasta ağaçların yakılması ve böcek ilacı püskürtmek sayılabilir. Zararlı böcekleri yok edecek başka böcek ve asalaklar bulmaya yönelik biyolojik mücadele yöntemlerini geliştirmek için de araştırmacılar çalışmaktadır. Yaşlılık, kuraklık ya da yangından zayıf düşmüş ağaçlar böcek saldırısından en kolay etkilenebilecek durumda olduklarından, böceklerle savaşmanın bir yolu da risk taşıyan ağaçları ormanda bırakmamaktır.