Sanat
Sanat, düş gücü, yaratıcılık ve yetenek gerektiren bir insan etkinliğidir. İnsanların çok eski zamanlardan beri duygularını, düşüncelerini ya da amaçlarını ifade etmek için yaratmış oldukları resim, heykel, müzik türünden ürünler sanat yapıtı olarak nitelendirilir. Ne var ki, bir nesnenin sanat ürünü sayılabilmesi için belirli özellikleri olması gerekir. Bu özelliklerden en önemlisi onun özgün ve tek oluşudur. Bir başka deyişle, daha önce başkası tarafından yapılmış bir ürünü taklit ederek ortaya çıkarılan bir nesne güzel olsa da, kişinin kendi duygularını ve düşüncelerini yansıtmadığı, yoğun düşünsel yaratıcılık sürecinden geçmediği için sanat yapıtı sayılmaz. Fabrikada seri olarak çok sayıda üretilen birbirinin eşi ürünler de sanat yapıtı değildir.
Müzik, heykel, resim, edebiyat ve mimarlık başlıca sanat dallarıdır. Bunlardan başka düş gücü, yetenek ve yaratıcılık gerektiren çanak çömlek yapımcılığı, mobilyacılık, halı ve kilim dokumacılığı, metal işleme, fotoğrafçılık, sinema, tiyatro, bale ve grafik gibi etkinlikler de önemli birer sanat dalıdır.
İlk sanat etkinlikleri tarihöncesi dönemlerde yaşamış insanların mağaraların duvarlarına yaptıkları resimlerle başladı. Sonraki dönemlerde çağdan çağa ve toplumdan topluma değişen biçimlerde gelişerek çeşitlilik kazandı. Örneğin Avrupa resim sanatını 400 yıl öncesiyle karşılaştırmak için Rönesans’ın büyük ustası Leonardo da Vinci’yle (1452-1519) Kübizm Akımı’nın öncüsü Pablo Picasso’nun (1881-1973) resimlerine bakmak yeterlidir. Leonardo da Vinci, “Meryem ile Çocuk İsa”yı konu alan yapıtlarında figürleri yumuşak çizgilerle, gerçeğe en yakın biçimiyle çizmiş, sevecen bir anlatıma ulaşmıştır. Picasso ise, İspanya İç Savaşı (1936-39) sırasında yapmış olduğu Ağlayan Kadın adlı resminde, biçimleri özellikle bozarak, sert ve kırık çizgilerle savaşın yol açtığı acıyı, öfkeyi ve yıkımı yansıtmıştır.