Sone
Sone, batı edebiyatı kökenli ve 14 dizeden oluşan bir koşuk (nazım) biçimidir. İtalyanca “sonetto” sözcüğünden gelen sone gerçekte, Fransızca’da “şiir” anlamına gelen “son” sözcüğünden türetilmiştir. Sonenin ilkin kimlerce kullanıldığı kesin olarak bilinmiyor. Fransa’da troubadour (trubadur) adı verilen ve 12.-13. yüzyıllarda görülen lirik şairlerin sone biçimini buldukları ileri sürülür. Sone 14. ve 15. yüzyıllarda İtalya’da yaygınlaştı. Francesco Petrarca soneyi çok kullandı ve kendince bir uyak düzeni oluşturdu. 16. yüzyıldan başlayarak sone hemen bütün Avrupa edebiyatlarında kullanılmaya başlandı. İngiltere’de Sir Thomas Wyat, Shakespeare, Milton, Keats, William Wordsworth, Fransa’da Clement Marot ve Pierre de Ronsard bu türün başarılı örneklerini vermişlerdir.
Sone iki dörtlük ile bir altılıktan oluşur. Uyak düzeni İtalyan şiirinde abba/abba/cdcdcd (ya da cdecde), Fransız şiirinde abba/abba/cedede (ya da ccdced), İngiliz şiirinde abab/cdcd/efef/gg biçimindedir. İngiliz şiirinde dize sayısının değişmemesine karşılık, kümelendirme ve uyak düzeni hayli değişmiştir. Bu tür soneye “Shakespeare sonesi” de denir.
Türk edebiyatında sone biçimindeki ilk şiirleri Fransız şiirinin çok etkisinde kalan Servet-i Fünuncular yazmıştır. Tevfik Fikret ve Cenab Şahabeddin’in soneleri vardır. Daha sonraki dönemlerde Celal Sahir (Erozan), Faik Ali (Ozansoy) gibi Fecr-i Aticiler ve Ziya Osman Saba, İlhan Berk, Oktay Rifat gibi bazı şairler de sone biçiminde şiirler yazmışlardır.