ALIÇ
Alıç, gülgiller familyasından bir grup dikenli çalı ve ağaççığın ortak adıdır. Anayurdu kuzey yarıkürenin ılıman bölgeleri olan bu bitkiler genellikle ormanlık ve taşlık yerlerde yetişir. Türkiye’de yabani olarak yetişen 20 kadar alıç türü vardır. Bunlardan en yaygını, hemen her bölgede yetişen ve meyveleri ipe dizilerek satılan Crataegus orientalis’tir. Bu türe Anadolu’da geyikdikeni de denir. Öbür alıç türlerinin de yemişen, ekşimuşmula, edran gibi ilginç adları vardır.
Alıç ağacının gövde kabuğunda o kadar çok çatlak ve yarık vardır ki, ağaç olduğundan daha yaşlı görünür. Bitkinin dalları oldukça esnek, körpe yaprakları ise koyu zümrüt yeşilidir. Yabani alıçlardan çoğunun çiçekleri kar gibi bembeyaz kümeler oluşturur. Park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen türlerin çiçekleri ise genellikle pembe ya da parlak kırmızıdır.
Alıcın küçük ve yuvarlak meyveleri bitkinin türüne gör-e 5 mm ile 2 cm çapında, sarı, kırmızı ya da turuncu renktedir. Tadı genellikle hafif ekşimsi olan bu meyveler tıpkı elma gibi bir “yalancı meyve”dir. Yani çiçek sapı şişkinleşmiş ve gerçek meyve olan yumurtalığı dıştan kuşatmıştır (bak. MEYVE). Kışın dondurucu soğuklar başladığında alıcın meyvesi kuşların en önemli yiyeceği olur. Bu yüzden Anadolu’da bazı alıç türlerine kuşyemişi de denir.
Alıcın sert ve sağlam odunundan tokmak, alet sapı ve oymabaskı blokları yapılır. Tansiyon düşürücü, damar sertliğini önleyici ve sinirleri yatıştırıcı özellikler taşıyan çiçekleri de birçok ilacın hammaddesidir.