Çinçilya
Değerli kürküyle bütün dünyada tanınan çinçilya kemirici memelilerdendir. Uzun kuyruklu ve kısa kulaklı bir tavşanı andıran bu küçük ve sevimli hayvanlar Güney Amerika’daki And Dağlan’mn Bolivya, Şili ve Peru’daki bölümlerinde yaşarlar. Çinçilyaların ayrı bir cins (Chinchilla) oluşturan iki türü vardır; bu türlerden birinin kuyruğu öbürününkinden daha kısadır:
Çinçilyalar kurak ve kayalık dağların yamaçlarında küçük topluluklar halinde yaşar, yuvalarını kayaların arasındaki yarıklarda yaparlar. Günün büyük bölümünü bu oyuklarda geçiren hayvanlar geceleri yiyecek aramak için dışarı çıkarlar. Fare kulağına benzeyen kocaman kulakları ve fırça gibi bıyıkları olan çinçilyaların gövde uzunlukları 25 cm kadardır. Bol tüylü kuyruklarının uzunluğu da en az gövdelerinin yarısını bulur. Arka bacakları ön bacaklarından oldukça uzundur.
Dişi çinçilyalar genellikle her gebeliklerinde beş ya da altı yavru doğururlar. Doğduklarında fare büyüklüğünde olan yavrular çok hızlı gelişir; öyle ki doğumdan birkaç saat sonra koşabilir, birkaç gün sonra da süt emmeyi bırakıp katı yiyecekleri kemirmeye başlarlar. Çinçilyaların başlıca besinleri bitki kökleri, otlar, tohum ve meyvelerdir.
Çinçilyaların daha koyu tonlarla gölgelenen açık boz renkli kürkü çok incecik tüylerden oluştuğu için dünyanın en yumuşak kürküdür. Bir kürk manto yapmak için çok sayıda çinçilya postu gerektiğinden, yüzyıllardır kıyasıya avlanan bu sevimli hayvanların soyu bir zamanlar neredeyse tükenmek üzereydi. Bugün de doğada 'yabanıl yaşayan örneklerine çok seyrek rastlanmakla birlikte, özel çiftliklerde yüz binlerce, hatta milyonlarca çinçilya yetiştirilir. Bu çiftliklerde beslenen hayvanlar, değerli kürklerinin toprağa değerek kirlenmemesi için tabanı tel örgüyle kaplı özel kafeslerde tutulur. Ayrıca çinçilyalar kum banyosu yapmayı çok sevdikleri için kafeslere ince kum doldurulmuş derin kaplar yerleştirilir.