Şeytan
Değişik dinlerde farklı adlarla anılan şeytan genellikle kötü ruhların başı olarak düşünülür. Şeytan, hasım ya da iftiracı anlamındaki İbranice “aşatan” sözcüğünden gelir. Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Museyilik’te Tanrı’ya karşı çıkan şeytan, insanları ondan uzaklaştırmaya çalışır. Müslümanlık’ta insanlar arasında kin ve düşmanlığı yayan cinler genellikle şeytan olarak adlandırılır. Aynca bu cinlerin başı olan İblis’ten de şeytan olarak söz edilir.
Eskiçağlarda ruhlara inanış ortak bir özellikti. Yıllar önce yazılan mitler ve peri masallarında iyi ile kötü arasındaki mücadelenin birçok örneğine rastlanır. Eski Mısırlılar dünyadaki kötülüklerden Set’i sorumlu tutarlardı. Karanlıklar prensi adını verdikleri Set’in her sabah Güneş’in doğmasını önlemeye çalıştığına inanırlardı. Zerdüşt dinine bağlı olan Eski İran halkı, kendisine hizmet etmesi için şeytanlar ya da cinler ordusu yaratan Ehrimen adlı bir kötülük tanrısının varlığına inanırdı. Lakabı Druc (yalan) olan bu kötü ruh, ikizi olan iyi ruha karşı savaşırdı. Musevilik’teki şeytan düşüncesi bu inançlardan kaynaklanmış olabilir.
Museviler ve Hıristiyanlar tek Tanrı’ya ve tek şeytana inanırlar. Onlara göre, şeytan güçlü meleklerden biriyken kendisini Tanrı’ya eşit kılmak istemiş ve cennetten kovulmuştur. Kovulmadan önceki adı, “ışık taşıyıcı” anlamında Lucifer’dir. İngiliz şair John Milton’ın Kutsal Kitap’tan esinlenerek yazdığı ünlü şiiri Paradise Losfta (1667; “Kayıp Cennet”) şeytanın, içine atıldığı sıvı ateş gölünden çıkması ve kendisiyle birlikte göle düşen meleklerin de yardımıyla Âdem ile Havva’yı günaha özendirerek Tanrı’dan öç alma tasarısını
gerçekleştirmesi anlatılır.
Hıristiyanlık ve Musevilik’te şeytanın insanları ölüm yoluna ve kötülüğe çektiğine, buyruğundaki cinlerle insanların ruhlarını ele geçirerek onlara acı çektirdiğine inanılır.
Birçok Hıristiyan yazar putperestlerin tanrılarını şeytan olarak tanımlamıştır. Bu tanrıların bazılarında boynuz vardı ya da boynuzlu hayvanlarla bağlantılıydı. Bu nedenle şeytanın boynuzlu, çatal ayaklı ve kuyruklu bir yaratık olduğu düşüncesi gelişti. Bu şeytan tipi, özellikle 12. yüzyıldan sonra çeşitli vitraylarda ve dinsel heykellerde işlendi.
Kuran'da ise, daha çok “İblis” adıyla anılan şeytan cennetten kovularak lanetlenir ve emrindeki şeytanlar aracılığı ile insanları Allah’ın yolundan saptırmaya çalışır. Kuran'a göre, öbür meleklerin Allah’ın isteğine uyarak Hz. Âdem’in önünde secde etmesine karşılık, İblis kendisinin ateşten yaratıldığı ve çamurdan yaratılmış Hz. Âdem’den üstün olduğu gerekçesiyle bu buyruğa karşı çıktığında cennetten kovulur. Ardından Havva’yı yasaklanmış meyveyi yemeye özendirerek Âdem ile Havva’nın da cennetten kovulmasına yol açar. Bundan sonra emrindeki şeytanları kullanarak insanları doğru yoldan saptırmaya, onların Allah’ı anmalarını ve namaz
kılmalarını engellemeye çalışır.