Fethiye
Akdeniz Bölgesi’nin batısında, Muğla iline bağlı bir ilçedir. Deniziyle, plajlarıyla, denize dik inen görkemli dağıyla, dağın yamaçlarında tarihsel değer taşıyan eski kaya mezarlarıyla ünlüdür. Güneybatısında çok sayıda adanın bulunduğu Fethiye Körfezi ve Ölüdeniz de bu ilçenin sınırları içindedir. Akdeniz’e dar bir boğazla bağlanan Ölüdeniz koyulu açıklı mavi renkli pırıl pırıl sularıyla bir göl görünümündedir. Çevresini saran ormanlar hemen kıyısında, kumsalların bittiği yerden başlar. İlçenin tam karşısında plajlarıyla ünlü Şövalye Adası yer alır. Kıyı ile adanın arasında batık bir tarihsel kent sular altında yatmaktadır. Ayrıca Türkiye'nin en uzun kumsallarından biri olan Patara Kumsalının bir bölümü de Fethiye'dedir. Fethiye bunca zengin doğal güzellikleri ve tarih kalıntılarıyla gelişmiş bir turizm merkezidir.
Fethiye’de ilk yerleşim yerinin, bugünkü yerleşim yerinin yakınında, Belen'de, İÖ 3000 yıllarında kurulduğu sanılmaktadır. Eskiçağda buraya Telmessos denirdi. Daha sonraki dönemlerde Anastasiopolis, Makri ya da Meğri adını aldı. 1913'te uçağı düşerek yaşamını yitiren ve ilk hava şehitlerimizden biri olan Fethi Bey'in anısına adı Fethiye olarak değiştirildi.
Likya toprakları içinde bağımsız bir kıyı kenti olan Telmessos önce Persler’in ardından Roma ve Bizans imparatorluklarının egemenliğine girdi. 1284’te Menteşeoğullarinın eline geçen kent, 1424’te Osmanlı topraklarına katıldı. Telmessos'un böylesine uzun tarihi olmasına karşın günümüze hiçbir kalıntısı kalmamıştır. Kentin depremlerle yıkıldığı, kalıntıların sonraki yıllarda yapılarda kullanılmak üzere götürüldüğü sanılmaktadır. Ama, Telmessos kenti hem mitolojinin, hem de tarihin sık sık konusu olmuştur. Başta Herodot olmak üzere birçok tarihçi Telmessos’tan söz eder ve burasının eskiçağda ünlü bir falcılık merkezi olduğunu söyler. Büyük İskender’in bile buradaki falcılara danıştığı, dahası Telmessos’un ünlü falcısı Aristandros’u seferlerinde yanında götürdüğü de anlatılanlar arasındadır.
Fethiye’nin kente bakan dik yamaçlarındaki kayalarda yüzlerce mağara vardır. Bu mağaralarda çok eskiden insanların barındığı bilinmektedir. Aynı yamaçlarda Kakasbos Tapmağı, Cenevizliler’ce yapıldığı söylenen Fethiye Kalesi, kaya mezarları ve Bizanslılar’ dan kalma su sarnıçları bulunmaktadır. Kaya mezarları Likya döneminden, İÖ 4. yüzyıldan kalmadır. Bu mezarlardan en ilginç olanı Büyük İskender’in komutanı Amyntas’ın mezarıdır. İyon düzeninde sütunlu mermer bir sarayı andıran mezar çok etkileyici ve görülmeye değer güzelliktedir.