Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Ninni

  • Okunma : 352

Bir annenin bebeğini uyutmak için şarkı söyleyerek kucağında ya da beşiğinde sallaması çok eski zamanlardan beri süregelen bir alışkanlıktır. Bebekleri yatıştırmak ve uyumalarını sağlamak için yumuşak bir sesle söylenen ağır ve tekdüze şarkılara ninni denir. Ninnilerin dünyadaki kültürlerin hemen hepsinde yeri vardır. Yaratıcısı belli olmayan ve kuşaktan kuşağa geçen ninnilerin müziğini ve sözlerini belirleyen kurallar yoktur. Anneler kimi türküleri ve konuşma parçalarını da ninni makamına uydurarak söylerler. Bunlar bebek için geleceğe yönelik iyi dilekler olabildiği gibi, yakınmalar hatta beddualar, yani kötülük dilekleri de olabilir. Ninnilerin en ilginç yanı doğaçlamaya açık bu özelliğidir. Ninni çoğu zaman annenin, çocuğu uyutmaya çalıştığı uzun süre boyunca kendi kendine, çocuğuyla ya da bir başkasıyla konuşması ve içini dökmesi biçiminde sürer gider. Genellikle dörtlüklerden oluşan ninnilerin son dizelerinde “e, e, e” gibi sözler yinelenir. Kimi zaman da “dandini dandini dastana” gibi anlamsız sözcükler yer alır.

    Hıristiyan dünyasında Noel şarkılarının birçoğu bebek İsa’ya söylenen ninnilerden oluşur. Ünlü bestecilerden Wolfgang Amadeus Mozart, Franz Schubert ve Charles Gounod da ninniler yazmışlardır. Johannes Brahms’ın beş şarkıyı içeren Opus 49 Ninni’si (1868) bestelenmiş ninniler içinde belki de en sevilenidir. Frederic Chopin’in (Opus 57) ve Gabriel Faure’nin (Opus 56) berceuse adını taşıyan sözsüz, enstrümantal parçaları da klasik batı müziğinin tanınmış ninnileri arasındadır. Ninniler genellikle hafif sallanma etkisi yaratan 6/8’lik ritimle yazılır. Müziğe dökülünce sözcükler de sallanma duygusu veren bir ritme girer.