Türbe
Türbe, İslam ülkelerinde hükümdarlar, hanedan üyeleri, din ve devlet büyükleri için yapılmış anıtsal mezar yapısıdır.
Türbenin en belirgin mimari özelliği kubbeli oluşudur. Geçmişi İslam’ın ilk dönemlerine kadar uzanan kubbeli türbeler, sonraları İslam’ın yayıldığı yerlerin mimarlık geleneklerinden de etkilenerek biçim değişikliklerine uğramış, büyük anıtsal yapılar halini almıştır. İlk türbeler basit, tek mekânlı yapılar iken 17. yüzyılda Hindistan’daki Tac Mahal gibi olağandışı boyutlarda türbeler yapılmıştır.
Türkler de başlangıçta kubbeli türbeler yapmışlardı. Bunların en eskisi Samaniler Hükümdarı 1. İsmail’in Buhara’daki türbesidir. Büyük Selçuklularla türbe mimarisi önemli bir değişikliğe uğradı. Türbelerin üzeri yarım küre biçiminde değil, koni ya da piramit biçiminde yapıldı. Türkler’in çadır geleneğinden etkilenerek yarattıkları sanılan bu tür yapılara kümbet denir. Anadolu Selçukluları ile Doğu Anadolu’daki beyliklerde de yaygın olarak görülen kümbetin mimarlık bakımından türbeden farklı özellikleri vardır. Kümbetler türbeden daha küçüktür ve çoğunlukla iki katlıdır. Osmanlılar ise kümbet yerine kubbeli türbe biçimini yeğlemişlerdir. İlk örnekleri İznik ve Bursa’da görülen Osmanlı türbeleri kümbetten daha büyük, tek katlı ve tek mekânlı yapılardır. Mekân çoğunlukla kare, çokgen ya da daire biçimindedir, dikdörtgene çok az rastlanır.
Osmanlı türbelerinde yapı malzemesi olarak çoğunlukla taş kullanıldığından, süsleme öğeleri de oymalar ve kabartmalardır. İlk Osmanlı türbelerinin süslenmesinde ise büyük ölçüde çiniden yararlanılmıştır. Bunun en güzel örneği Bursa’daki Yeşil Türbe’dir. Türbelerin kapıları da süslemenin yoğunlaştığı yerler olarak dikkati çeker. Klasik dönem Osmanlı mimarlığında bütün yapı türleri gibi türbeler de yalın özellikler taşır. Ama 18. yüzyıldan başlayarak mimari biçimlerde, iç ve dış süslemede yoğun batı etkisi görülmeye başladı. Türbe mimarisi de bu değişimden etkilendi.
17. yüzyılda ortaya çıkmış başka bir özellik de açık türbelerdir. Bu tür yapılarda daha küçük ölçülerdeki kubbe sütunlara oturtulmuştur. Sütunların aralarıda madenden döküm kafeslerle çevrilmiştir. Bunların dışında İslam dünyasının hemen her yerinde, çoğunlukla din ulularının (evliyaların) yattığına inanılan küçük, basit, kubbesiz, ahşap, kerpiç ya da taştan yapılmış, türbe denen yapılara da rastlanır.